İşverenlerin işçilere karşı taciz davranışları hukuki sonuçlar doğurmaktadır. İşçilerin bu durumda talep edebileceği haklar ve açabileceği davalar ise iş hukukunda belirtilmiştir. İşverenlerin cinsiyeti, dinî inançları, etnik kökenleri veya cinsel yönelimleri gibi özellikleri nedeniyle yaptığı taciz davranışları ciddi sonuçlar doğurur. İşçiler, zararın tazmini davası, haklı nedenle fesih talebi ve zimmetine geçirme davası gibi farklı yöntemlerle haklarını arayabilirler. Ayrıca, çalışma hayatında tacizle mücadele eden kanunların içerdiği maddeler de işçilere haklarının korunması noktasında rehberlik sağlar. Tacizle mücadele komisyonları ve eğitimleri ise işçilerin daha güvende hissetmelerine yardımcı olacak niteliktedir.
Taciz Davranışları Nelerdir?
İşverenlerin işçilere karşı yaptığı taciz davranışları, işçilerin cinsiyeti, dinî inançları, etnik kökenleri, cinsel yönelimleri gibi özellikleri nedeniyle gerçekleşebiliyor. Bu davranışlar, işçilerin işyerindeki haklarını zedeleyerek olumsuz etkiler yaratabiliyor ve hatta işçilerin sağlıklarını tehlikeye atabiliyor. İşverenlerin işçilere karşı yaptığı taciz davranışları arasında sözlü tacizler, cinsel tacizler, fiziksel tacizler ve psikolojik tacizler yer alıyor. Bu davranışlar, işverenlerin yüz kızartıcı eylemleri olarak yasal olarak kabul ediliyor ve işçilere karşı yapıldıklarında ciddi sonuçlar doğurabiliyorlar.
Taciz Sonucunda İşçinin Hakları
Taciz durumlarında işçilerin işverenleri aleyhine açabileceği davalar arasında en bilineni “zararın tazmini davası” dır. Zararın tazmini davasında, işçiler uğradıkları zararların tazmin edilmesini talep edebilirler. İşçi zararının boyutuna göre, dava sonucunda işveren ya da sigorta şirketi zararın tazmininden sorumlu tutulabilir. İşçiler ayrıca, taciz durumu sürdüğü müddetçe çalışma koşulları giderek zorlaşacağından, “haklı nedenle fesih talebi” de yapabilirler. Bu taleplerde çalışan, işyerindeki taciz davranışından dolayı işten ayrıldığı takdirde tazminat hakkı elde edebilir.
Bunun yanı sıra işverenin işçinin haklarını gasp ettiği durumlarda ise, işçiler “zimmetine geçirme davası” açabilirler. Sonuç olarak işveren, gasp ettiği hakları geri vermekle yükümlü tutulur.
Zararın Tazmini Davası
Zararın tazmini davası, işçilerin, işverenlerin kusurlu davranışları nedeniyle işyerinde uğradıkları zararların tazmini için açabilecekleri bir dava türüdür. İşçi, işverenin kusurlu davranışı nedeniyle maddi veya manevi bir zarara uğramışsa, işverene karşı bu davayı açabilir. Bu zararın nedeni işçinin malvarlığı zararı, iş kaybı, maddi ve manevi acı gibi birçok şekilde olabilir. Davacının zararını ispat etmesi gerektiği bu davada, zarara sebep olan olayın detaylı bir şekilde belirtilmesi önemlidir.
Bunun yanı sıra, davacının talep ettiği zararların miktarının da doğru bir şekilde hesaplanması gerekmektedir. İşçinin, zararın miktarını açıklamak üzere gerekli belgeleri ve delilleri sunması gerekmektedir. İşçi, davanın açılması için, zararın meydana geldiği tarihten itibaren beş yıl içinde harekete geçmelidir.
İşçilerin zararın tazmini davası açmaları için haklı sebeplerinin olması gerekmektedir. İşverenin kusurlu davranışı nedeniyle işçinin yaşadığı zararın doğurduğu sonuçlar açık bir şekilde ortaya konulmalıdır. Ancak böylece işçi, haklı bir talepte bulunarak uğradığı zararı tazmin edebilir.
Zararın Boyutu Üzerine Delillerin Sunulması
İşçiler, işverenlerin tacizleri nedeniyle uğradıkları zararın boyutunu somut delillerle kanıtlamalıdır. Bu deliller, işverenin tacizleri nedeniyle üzüntü, korku ve strese maruz kalmalarını gösteren tıbbi raporlar, psikolojik danışmanlık kayıtları ve tanık ifadeleri olabilir. Ayrıca, işverenin tacizleri nedeniyle iş yerindeki performans düşüşü ve ekonomik kayıp gibi somut zararlar da belgelendirilebilir. Bu delillerin, işverenin tacizinin neden olduğu zararların boyutunu kanıtlamak için önemli olduğu unutulmamalıdır.
Haklı Nedenle Fesih Talebi
Haklı nedenle fesih talebi, işverenin sebepsiz şekilde yapılan fesih işlemine karşı işçinin açabileceği hukuki bir dava türüdür. Taciz davranışlarına maruz kalan işçiler, bu sebeple işten ayrılmak isteyebilirler. İşverenin taciz davranışları, işyerinde çalışma ortamını olumsuz etkilediği gibi işçinin çalışma hayatına yönelik haklarını da ihlal eder. İşçiler, haklı nedenle işten ayrılmaları durumunda tazminat talep edebilirler. Bu tazminat talebinde bulunabilmek için, işçinin öncelikle gerekli şartları yerine getirmesi gerekmektedir. İşçinin yaptığı başvuru sonrası mahkeme, işverenin taciz davranışlarını göz önünde bulundurarak işçinin lehine karar verebilir.
Zimmetine Geçirme Davası
Zimmetine Geçirme Davası, işverenlerin işçilerin ücretlerini, tazminatlarını veya diğer haklarını gasp ettiği durumlarda işçilerin açabilecekleri bir dava türüdür. İşçi, işverenin kendisine ait olan haklarını haksız yere kullanması veya gasp etmesi durumunda, bu dava türünü açabilir.
Bu davada işçi, işverenin kendisine ait olan haklarını gasp ettiğini ve kendisine herhangi bir ödeme yapmadığını belgelerle kanıtlamalıdır. Bununla birlikte, işverenin bu paraları kendi hesabına geçirip geçirmediğini kanıtlamak da gereklidir. İşverenin zimmetine geçirdiği paraları ve diğer hakları işçilere geri ödemesi talep edilir.
Bu dava türü, işveren tarafından yapılan haksız davranışların somut bir sonucu olduğundan, işçilerin kendilerine ait olan haklarının korunması için etkili bir yol olarak görülmektedir. İşçilerin zimmetine geçirme davası açmaları, işverenlerin işçilere karşı yasal yükümlülüklerini hatırlamalarına ve bu doğrultuda hareket etmelerine yardımcı olabilir.
Tacizle Mücadele Kanunları
Tacizle mücadele, çalışma hayatında oldukça önemli bir konudur. Bu nedenle, iş hukukunda işçilerin işverenlerin tacizinden kaynaklı talepleri, tacizle mücadele kanunları kapsamında incelenmektedir. Bu kanunlar, işçilere belirli haklar sağlar ve işverenlerin taciz davranışlarına karşı caydırıcı bir etki yaratır. Bu kanunlar arasında, işyerlerinde açık bir şekilde taciz davranışlarının yasaklanması, işverenlerin işçilere güvenli bir çalışma ortamı sağlaması, tacizle mücadele komisyonlarının oluşturulması ve çalışanlara tacizle mücadele eğitimleri verilmesi önemlidir.
- İşverenler, işçilerin cinsiyeti, dinî inançları, etnik kökenleri veya cinsel yönelimlerini neden göstererek taciz davranışı sergilemezler.
- İşyerinde taciz davranışları yasaklanmıştır ve işverenler bu konuda gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
- Tacizle mücadele komisyonları, işçilerin taciz ve diğer şiddet davranışlarını rapor etmelerine yardımcı olur.
- İşyerlerinde çalışanlara, taciz davranışlarını nasıl fark edebilecekleri ve bu konuda nasıl hareket edebilecekleri konusunda eğitimler verilir.
Bu kanunlar, iş hayatında tacizle mücadele edilmesini destekler ve işçilerin güvenli bir çalışma ortamına sahip olmalarını sağlar.
Tacizle Mücadele Komisyonları
İşçilerin işverenlerin taciz ve diğer şiddet davranışlarına karşı korunması önemlidir. Bu nedenle, işyerlerinde Tacizle Mücadele Komisyonları kurulması zorunludur. Komisyonlar, iş yerindeki herhangi bir taciz veya şiddet davranışı vakasını değerlendirir ve gereken önlemleri alır. İşverenlerin, işçilerin taciz ve şiddet davranışlarını rapor etmelerine yardımcı olan komisyonlar, işçilerin güvenliği ve refahı için çok önemlidir. Komisyonlar işleyişleri hakkında detaylı olarak bilgiyi çalışanlarla paylaşmalı ve işçileri bu davranışlar hakkında bilinçlendirmelidir.
Tacizle Mücadele Eğitimleri
İşyerlerinde çalışanların, taciz davranışlarına karşı bilinçli bir şekilde hareket edebilmeleri için, tacizle mücadele eğitimleri verilir. Bu eğitimler, işçilerin taciz davranışlarını ne şekillerde fark edebileceği, nasıl karşılık verebileceği ve kimlere başvurabileceği konularında bilgi sahibi olmalarını sağlar. Tacizle mücadele eğitimleri, işyerlerinde gerçekleştirilebileceği gibi, bağımsız kurumlarca da verilebilir. Eğitimler aynı zamanda, işverenlerin de bilinçlenmesi ve işyerlerinde taciz davranışlarının önlenmesi için önemli bir araçtır. Bu sayede, işyerlerinde çalışanların birlikteliği artarken, taciz davranışlarına tolerans gösterilmemesi sağlanabilir.