İdare hukukunda iki tür hukuki işlem vardır: idari işlem ve idari sözleşme. İdari işlem tek taraflı bir irade beyanıdır ve bir kamu idaresi tarafından verilirken, idari sözleşme iki taraflı irade beyanıdır ve iki taraf arasında yapılan bir sözleşmedir. İdari sözleşme konusu incelendiğinde, bazı hukuka aykırılık halleri oluşabilir. Tarafların eşitliği ilkesinin ihlali, usul kurallarına uyulmaması, kamu yararının ihmal edilmesi gibi haller söz konusu olabilir. İdari sözleşmelerin iptali veya tazminat davası açmak için bazı koşullar vardır. Bu koşullar da ayrıntılı olarak incelenecektir.
İdari Sözleşmenin Tanımı ve Özellikleri
İdari sözleşme, kamu idaresi ile özel kişiler arasında yapılan sözleşmedir. Genellikle, bir kamu kurumunun ihtiyaçlarını karşılamak veya kamu yararına hizmet etmek için özel bir şirketten ya da kişiden mal veya hizmet satın alındığında kullanılır. İdari sözleşmenin özellikleri arasında, bir tarafın kamu idaresi olması, kamusal bir amaç için yapılmış olması, tarafların eşit pozisyonda olmaması ve kamu yararının korunması yer almaktadır. İdari sözleşmenin hukuka uygunluğu, genel hukuk ilkelerine uyulması ve ilgili mevzuata uyulmasıyla sağlanır. İdari sözleşmeler, taraflar arasındaki işbirliğini sağlayarak kamusal hizmetlerin kalitesini artırmaya yardımcı olmaktadır.
İdari Sözleşmelerde Hukuka Aykırılık
İdari sözleşmeler hem özel hukuk hem de idare hukukunun bir dalı olan idari hukuk açısından incelenmektedir. İdari sözleşmelerde hukuka aykırılık sebepleri de ayrıca belirtilmiştir. Bu sebepler, tarafların eşitliğinin ihlali, usul kurallarına uyulmaması ve kamu yararının ihlali olarak sıralanabilir.
İdari sözleşmelerde asıl önemli olan husus, kamu idareleri ile gerçek kişiler arasında bir sözleşme ilişkisi olmasıdır. Bu nedenle, taraflar arasındaki güç dengesi, özel kesimle karşılaştırıldığında kamu idarelerinin ayrıcalıklı durumu ve tarafların eşitliğinin ihlali gibi hukuka aykırılık sebepleri dikkate alınmaktadır. Ayrıca, idari sözleşmelerde usul kurallarına uyulmaması da hukuka aykırılık sebepleri arasındadır.
Kamu yararının ihlali de idari sözleşmelerin hukuka aykırı olmasıyla sonuçlanan bir başka sebeptir. Kamu idaresi, idari sözleşmelerinin gerektirdiği şekilde kamu yararını gözetmeli ve sözleşmenin hukuka uygun olması konusunda dikkatli davranmalıdır.
İdari sözleşmelerin hukuka aykırı olduğu durumlarda, iptal ve tazminat davaları açılabilmektedir. İptal davası, idari sözleşmenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğine karar verilmesini sağlar. Tazminat davası ise idari sözleşmeden kaynaklanan zararların tazmini için açılabilmektedir.
Her iki davada da, hukuka aykırılığın sebepleri önemlidir. Tarafların eşitliği ilkesinin ihlali ya da kamu yararının ihlali gibi sebeplerin varlığı, idari sözleşmenin iptaline ya da tazminat ödenmesine karar verilmesini sağlayabilir.
İdari Sözleşmede Tarafların Eşitliği İlkesi
İdari sözleşmelerin en önemli özelliklerinden biri, taraflar arasındaki eşitlik ilkesidir. İdari sözleşmelerde, taraflar kendi iradeleriyle sözleşmeyi yapmaktadır. Dolayısıyla, müzakere edilen şartların taraflar arasında eşitlik ilkesine uygun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki bu eşitlik ilkesinin ihlali, idari sözleşmenin hukuka aykırı olduğu anlamına gelir.
Örneğin, bir kamu kurumunun özel bir şirketle yaptığı bir sözleşmede, taraflar arasındaki sözleşme şartları arasında belirgin bir şekilde farklılık varsa, idari sözleşmenin hukuka aykırı olduğu kabul edilebilir. İdari sözleşmelerde eşitlik ilkesine uygunluk, hukuka uygunluk açısından büyük önem taşımaktadır.
Özel Kesimle Karşılaştırıldığında Kamu İdarelerinin Güç Dengelemesi
İdari sözleşmelerde taraflar arasındaki güç dengesizliği, kamu idarelerinin ayrıcalıklı durumundan kaynaklanmaktadır. Özel sektörde sözleşmelerin, tarafların ekonomik güçleri açısından daha dengeleyici olduğu gözlemlenirken, kamu idarelerinin gücü tarafların eşit bir şekilde sözleşme hükümlerinden yararlanmasını engelleyebilir.
Bu duruma hukukun üstünlüğü ilkesi açısından yaklaşıldığında, taraflar arasındaki güç dengesizliği hukuka aykırıdır. Kamu idareleri, özel sektöre göre tarafların korunması ile ilgili daha fazla sorumluluk taşır. Bu nedenle kamu idareleri, tarafların haklarını korumak adına özel sektöre göre daha dengeli sözleşme şartları oluşturmalıdır.
Buna ek olarak, kamu idarelerinin taraflar karşısındaki ayrıcalıklı durumunun, hukukun üstünlüğü ilkesine zarar vermesi halinde, yargı organları idari sözleşmenin iptaline veya tazminat taleplerinin kabulüne karar verebilirler.
İdari Sözleşmelerde Usul Kurallarına Uyulmaması
İdari sözleşmelerin hukuka uygunluğu açısından önemli bir konu da usul kurallarına uyulmasıdır. İdari işlemlerde olduğu gibi, idari sözleşmelerin de usul kurallarına uygun şekilde hazırlanması ve yürütülmesi gereklidir. Usul kurallarına uyulmaması durumunda sözleşme hukuka aykırı olarak nitelendirilebilir.
Usul kurallarına uyulmaması, sözleşmenin hazırlık aşamasından itibaren her aşamada önemlidir. Örneğin, sözleşmenin imzalanması sırasında gerekli belgelerin toplanmaması veya tarafların rızası olmadan değişiklik yapılması gibi durumlar hukuka aykırılık oluşturabilir.
Ayrıca, sözleşmenin yürütülmesi sırasında da usul kurallarına uyulması gereklidir. Örneğin, sözleşmenin gerektirdiği işlemlerin belirli bir sürede yapılmaması veya yapılan işlemlerin yasalara uygun olmaması hukuka aykırılık nedenleri arasında yer alabilir.
İdari sözleşmelerde usul kurallarına uyulmaması durumunda açılabilecek tazminat davalarıyla ilgili detaylı bilgi için İdari Sözleşmenin Tazminat Davaları başlığına bakılabilir.
İdari Sözleşmelerde Kamu Yararının Ignor Edilmesi
İdari sözleşmelere ilişkin hukuka aykırılık nedenlerinin arasında kamuya yararının ihlali de yer almaktadır. Kamu yararını korumak, idarenin temel görevleri arasında bulunmaktadır. Ancak, bazı durumlarda idare, kamu yararını gözetmeksizin sözleşme yapabilmektedir. Bu durumda, idarenin taraf olduğu sözleşmenin hukuka aykırı sayılması mümkündür. Örneğin, bir kamu kurumunun doğal sit alanına yapacağı bir inşaat, sit alanını korumak amacıyla çıkarılmış olan kanunla uyumlu olmadığından ve kamunun zararına olduğundan, kamu yararının ihlali söz konusu olacaktır. Bu tür durumlarda, kamu yararının korunması için idari sözleşmelerin iptaline karar verilebilmektedir.
İdari Sözleşmenin İptali ve Tazminat Davaları
İdari sözleşmelerin tamamı hukuka uygun olmayabilir. İşte bu durumda taraflar, sözleşmenin iptali ya da tazminat talebi ile mahkemelere başvurabilirler. İdari sözleşmenin iptal edilmesi davası, sözleşmedeki hukuka aykırı durumun ortadan kaldırılması için açılır. Sözleşmenin hükümlerinin tamamının iptali ya da sadece hukuka aykırı olan maddelerin iptali istenebilir. İdari sözleşmelerden kaynaklanan zararların tazmini de mümkündür. Bu durumda, tarafların anlaşmazlığını çözmeye imkan tanımayan bir durum olduğu kabul edilir. Tazminat davası ise zarar gören tarafın uğradığı zararın tazmini için açılır. Bu davada, zararın niteliği ve miktarı belirlenerek tazminat talep edilir.
İdari Sözleşmelerin İptali Davaları
İdari sözleşmeler, belirli şartlara göre iptal edilebilir. İdari sözleşmenin iptali davası, sözleşmede meydana gelen hukuka aykırılıklar nedeniyle açılır. İptal davası açılabilmesi için sözleşmenin idare hukukuna uygun şekilde yapılmamış olması, kamu yararının ihlali, tarafların eşitliğinin ihlali veya yasalara aykırı olması gibi nedenlere sahip olması gerekir. İptal davası açma süresi, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 60 gün ile sınırlıdır. Bu süre içinde dava açılmazsa iptal davası açma hakkı kaybedilir.
İptal davaları, idari sözleşmenin hükümlerinin tamamının veya bir kısmının iptali için açılabilir. İptal davalarında, sözleşmenin yürütülmesinin durdurulması ancak istisnai durumlarda mümkündür. İptal davaları, farklı bölgelerdeki idare mahkemelerinde açılabilir. İptal davası açma hakkına sahip olan taraflar, sözleşmenin tarafı olan kişilerdir. İptal davası, Türk kamu düzenine aykırı bir sözleşme olması durumunda herhangi bir süreye tabi değildir.
İdari sözleşmenin iptali davası, sözleşme hükümlerinde meydana gelen hukuka aykırılıkları gidermek için en etkili yöntemdir. Bu davalar, idare davalarının özelliklerini taşır ve ilgili yasalara göre yönetilir.
İdari Sözleşmede Tarafların Eşitliği İlkesinin İhlali Hali
İdari sözleşmelerde, taraflar arasındaki güç dengesi ve eşitlik ilkesi oldukça önemlidir. Eğer bir taraf, idari sözleşme yapılırken diğer tarafa göre ayrıcalıklı durumdaysa, eşitlik ilkesi ihlal edilmiş sayılır ve bu durumda idari sözleşmenin iptali için yeterli koşul bulunur. Aynı şekilde, taraflar arasındaki eşitlik ilkesi ihlal edilerek yapılan idari sözleşmelerde, taraflardan biri diğer tarafa göre ayrıcalıklı bir durumda olabilir. Bu durumda da idari sözleşmenin iptal edilmesi ve tazminat davası açılması mümkündür.
İdari Sözleşmede Kamu Yararının İhlali Hali
İdari sözleşmelerde kamu yararının ihlali hukuka aykırılık sebeplerinden biridir. Kamu yararı, kamu idaresinin temel amaçlarından biridir ve idari işlemlerde ve kararlarda her zaman gözetilmesi gereken bir ilkedir. Kamu yararının ihlali durumunda, sözleşmenin iptali için dava açılabilir. Örneğin, kamu idaresi ile yapılan bir sözleşmede, kamunun zararına bir karar alınması durumunda, sözleşme kamu yararının ihlali sebebiyle iptal edilebilir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, kamu yararının gözetilmesi bir zorunluluktur ve ihlali durumunda yargı mercileri bu durumu düzeltmek için gerekli adımları atar.
İdari Sözleşmenin Tazminat Davaları
İdari sözleşmelerin uygulanması sırasında, tarafların uğrayabileceği zararlar söz konusu olabilir. Eğer taraflardan biri diğer tarafın sözleşme koşullarına uymadığı için zarar görürse dava açabilme hakkına sahiptir. Ancak tazminat davası açabilmek için belirli koşulların sağlanması gereklidir. Bu koşullar şu şekildedir:
- Zararın sözleşmenin ihlali nedeniyle ortaya çıkmış olması gereklidir.
- Zararın belirli bir tutarda olması gereklidir.
- Zararın ilgili kamu idaresi tarafından tazmin edilmemesi gereklidir.
Eğer yukarıdaki koşullar sağlanırsa, taraflar idari mahkemede tazminat davası açabilirler. İdari mahkeme, davayı görüp tarafı haklı bulursa, zararın karşılanması için kamu idaresine talimat verebilir. Tazminat davaları, idari sözleşme uygulamalarında tarafların korunması açısından önemlidir.
İdari Sözleşmeden Kaynaklı Zararların Giderilmesi
İdari sözleşmelerin taraflarına herhangi bir zarar vermektedir, bu zararlar, taraflar tarafından tazmin edilmelidir. İdari sözleşme ile yaratılan zararların nasıl tazmin edileceği ya da giderileceği, idare hukuku gereği çözümlenmelidir.
İdari sözleşmeden kaynaklı zararların giderilmesi, tarafların zararlarının mahkemeler aracılığıyla tazmin edilebileceği anlamına gelmektedir. İdari sözleşmesi ihlal edilen taraf, mahkeme kararıyla, zararını diğer tarafın tazmin etmesini talep edebilir.
Zararın tazmini, ödemeyi yapacak olan tarafın, zararının miktarını tam olarak belirleyebilmek için mahkeme tarafından atanan bir uzmana başvurması gereklidir. Uzman, zararın miktarının belirlenmesi için gerekli tüm çalışmaları sağlar ve bu çalışmalar sonucunda nihai bir rakam belirler.
Bu rakam, taraflar arasında oluşabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilmesi için mahkeme tarafından hüküm altına alınır ve ödemenin yapılması gereken tarih taraflar arasında belirlenir. İdari sözleşmenin tarafları, bu tarihe kadar ödemeyi yapmakla yükümlüdürler.
İdari Sözleşmede Tarafların Eşitliğinin İhlali Sonucu Doğacak Zararların Tazmini
İdari sözleşmelerde tarafların eşitliği ilkesi son derece önemlidir. Taraflar arasında eşit haklara sahip olunması, hukuki açıdan adil bir işlem yapılması için gereklidir. İdari sözleşmelerde, taraflardan birinin eşitlik ilkesine uymaması sonucunda diğer taraf zarar görebilir. Bu durumda, zarar gören tarafın hukuka uygun talep etmesi halinde, uğradığı zararın tazmini mümkündür. Ancak bu talebin kabul edilebilir olabilmesi için, tarafların arasında bir idari sözleşme olması ve taraflardan birinin sözleşmeye uygun hareket etmemiş olması gerekmektedir. İdari sözleşmelerin hukuki sonuçlarının anlaşılması, çözüm süreçlerine hızlı ve adil bir şekilde katkıda bulunmaktadır.