İdari işlemlerde uğranılan maddi veya manevi zararların tazmini için açılan tazminat davası, idare hukuku alanında önemli bir yer tutar. Tazminat davası açabilmek için öncelikle, işlem yapılan idari merciinde işlem yapılması ve burada idarenin kusurlu olması gerekmektedir. Yetkili idari mercii, işlem yapılan kurumun en üst yönetimi veya belirlenen alt birimler veya kişilerden oluşur. Yetkili idari mercii açıkça belirtilmezse, işlem yapılan kurumun bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulması ve işlem tarihçesinin talep edilmesi durumunda belirlenebilir. Davanın sonlanması ile birlikte alınan karar kesinleşir ve oluşan borç idare tarafından tahsil edilir.
Tazminat Davası Nedir?
Tazminat davası, idari işlemlerde kişilere yönelik oluşan maddi veya manevi zararların tazmini için açılan bir dava türüdür. İdarenin hukuka uygun olarak yürüttüğü işlemler sonucunda kişilere zarar verilmiş olabilir. Bu zararların telafisi için tazminat davası açma hakkı doğar.
Tazminat Davası Açmak İçin Gereklilikler
Tazminat davası açmak için öncelikle yetkili bir idare merciinde işlem yapılması gerekmektedir. İşlem yapan kurumun en üst yönetimi veya bu yönetimin belirlediği alt birim ya da kişiler yetkili merci olarak kabul edilir. Yetkili idare merciinin belirlenmesi işlemde açıkça belirtilir ve işlem tarihçesi ile birlikte saklanır. Ancak açıkça belirtilmeyen durumlarda ise işlem yapılan kurumun bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulması ve işlem tarihçesinin talep edilmesi durumunda yetkili merci belirlenebilir.
Dava açabilmenin bir diğer gerekliliği ise idarenin kusurlu olmasıdır. İşlem yapan idare tarafından hukuka aykırı bir işlem yapılması veya eylemde bulunulması durumunda idare kusurlu kabul edilir. Bu şekilde bir kusurun varlığı durumunda tazminat davası açılabilir.
Yetkili İdare Mercii Nedir?
Yetkili İdare Mercii, idari işlemin yapıldığı kurumun en üst yönetimi veya bu yönetimin belirlediği alt birim veya kişilerdir. Örneğin, bir kamu kurumunda başvuru yapıldığında, başvuru işlemi kurumun en üst yönetiminden onay alarak sonuçlandırılır. Ancak büyük bir kurumda, bu işlem alt birim veya kişiler tarafından da gerçekleştirilebilir. Bu nedenle, yetkili idare mercii her zaman açıkça belirtilmelidir. Aksi takdirde, başvuru işlem tarihçesi ve bilgi edinme kanunu kapsamında yapılan sorularla belirlenebilir.
Yetkili İdare Mercii Nasıl Belirlenir?
İdari işlemlerde yetkili merci, her zaman için açıkça belirtilir. Bu bilgi işlem tarihçesi ile birlikte saklanır. Böylece işlemin yapılmasında sorumlu olan idari birim belirlenerek, davalar daha doğru ve hızlı şekilde çözülebilir. Belirtilmeyen durumlar için ise, işlem yapılan kurumun bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulması ve işlem tarihçesinin talep edilmesi gerekmektedir.
Açıkça Belirtilmeyen Durumlar
Açıkça belirtilmeyen durumlar, işlem yapılan kurumun işlem tarihçesi ve bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulması durumunda belirlenebilir. Bu durumda, kurumdan işlem tarihçesi ve işlemin gerekçesi hakkında bilgi talep edilmelidir. Bu talep sahibine verilmediği takdirde, idare mahkemesi tarafından talep edilmesi gerekmektedir. İşlem tarihçesi ve gerekçesi, idari işlemlerin yürütülmesi sürecinde bulunması gereken dokümanlardır ve mahkeme tarafından talep edilmesi halinde verilmek zorundadır. Bu nedenle, tazminat davası açarken tüm gerekli belgelerin toplanması ve delillerin sunulması oldukça önemlidir.
İdarenin Kusuru
İdari tazminat davası açabilmeniz için yetkili idare merciinde işlem yapılması ve idarenin kusurlu olması gerekmektedir. İdarenin kusuru, işlem yapan idarenin hukuka aykırı bir işlem yapması veya eylemde bulunması durumunda ortaya çıkar. Bu nedenle, idari işlemde dikkatli olmak ve hukuka uygun hareket etmek son derece önemlidir. İdari işlemin kusurlu olduğu durumlarda, tazminat davası açabilirsiniz. Ayrıca, idari işlemin kusurunun belirlenmesi için işlem yapılan kurumun bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulması ve işlem tarihçesinin talep edilmesi durumunda idari tazminat davası açılabilir.
Tazminat Davası Açma Süreci
Tazminat davası açmak için öncelikle ilgili idari mercilere başvuruda bulunmak gerekmektedir. Bu başvuruda, uğranılan zarar ve talep edilen konu açıkça belirtilmelidir. İdari merciler, konu hakkında araştırma yaparak bir karar vereceklerdir. Karar olumlu ise talep edilen konu çözülecek, olumsuz ise ilgili kişi veya kurum tazminat davası açma hakkını elde edecektir.
Başvuruların en geç 60 gün içerisinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Eğer ilgili idari merciden olumlu bir sonuç alınamıyorsa, tazminat davası açma hakkı doğar. Bu hakkı kullanmak için yetkili idare merciinde işlem yapılması gerekmektedir. İşlem yapılan kurumun en üst yönetimi veya belirlediği alt birim/personel yetkilidir. Yetkili idare mercii ve işlem tarihçesi en baştan belirlenir ve her zaman açıkça belirtilir. Ancak herhangi bir nedenle açıkça belirtilmeyen durumlar için, işlem yapılan kurum, bilgi edinme kanununa uygun şekilde sorulabilir ve işlem tarihçesi talep edilebilir.
İlgili İdari Mercilere Başvurunun Reddedilmesi Durumu
İdari işlemde tazminat davası açmak için öncelikle ilgili idari mercilere başvuru yapılması gerekmektedir. Başvurular, en geç 60 gün içerisinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Ancak, başvuru sonucu red ediliyor ise bu durumda dava açma hakkınız doğar. Reddi gerekçe, size bildirilir ve dava açma hakkınızın doğduğu günden itibaren 30 gün içinde açmanız gerekmektedir. Dava açma hakkınızı kullanmadığınız takdirde, başvuru sonucu red edilmiş olarak kabul edilir. Bu nedenle, red kararı ile karşılaşırsanız vakit kaybetmeden uzman bir avukattan yardım alarak, dava açma sürecini başlatmanız gerekmektedir.
İdari Tazminat Davasının Sonuçlanması
Tazminat davası sonucunda alınan kararın kesinleşmesi ile birlikte idare, oluşan borcu kendi mal varlığından tahsil eder. Kararın kesinleşmesi, tarafların temyiz hakkını kullanmaması ve sürelerin dolması sonucu gerçekleşir. Borcun tahsil edilmesi konusunda herhangi bir gecikme yaşanması durumunda yasal faiz işletilir. İdarenin ödeme yapması gerekirken ödemeyi yapmaması durumunda ise İcra İflas Kanunu uygulanarak tahsilat yapılır. Bu süreç, hak arama konusunda vatandaşların korunması adına önemlidir.