Uluslararası Hukukta İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele

İşkence ve kötü muamele, dünya genelinde insan hakları ihlallerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Uluslararası hukuk, bu tür suçların engellenmesi, cezalandırılması ve mağdurların korunması için birçok önlem almıştır. Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme gibi hukuki düzenlemeler işkenceye karşı mücadelede önemli bir role sahip olmuştur.

İşkence ve kötü muameleye karşı mücadele sadece uluslararası alanda yürütülmeyip, ülkelerin kendi yasal düzenlemeleriyle de ele alınmaktadır. Türkiye’de de çeşitli yasal düzenlemeler ile işkence ve kötü muameleyle mücadele yürütülmekte, ancak maalesef bu konuda hala daha eksikler bulunmaktadır.

İşkence ve kötü muamele mağdurlarının haklarını savunan sivil toplum kuruluşları, mücadelenin önemli bir parçasıdır. Bu kuruluşların faaliyetleri ve etkinliği de sıkı bir şekilde takip edilmektedir.

İşkence ve Kötü Muamele Nedir?

İşkence ve kötü muamele, insan haklarına aykırı ve insanlık dışı uygulamalardır. İşkence, özellikle fiziksel veya psikolojik acı verme, zorla itiraf alma, cezalandırma, tehdit veya caydırma amaçlı yapılan her türlü eyleme denir. Örnek olarak, ciddi darp, elektrik kullanma, suçlu olduğunu inkar eden kişilere karşı işkence yapma, tecavüz, askeri sorgulama sırasında yapılan zorlama yöntemleri, hapishanelerde gerçekleştirilen kötü muameleler verilebilir.

Kötü muamele ise kişiyi onuru, kendi değer ve haklarının tanınması gibi temel haklarından mahrum bırakma ya da zarar verme şeklinde gerçekleşir. Bu tür kötü muamele örnekleri, işkence kadar ağır değildir, ancak yine de insanlık dışıdır. Kötü muameleye örnek olarak, psikolojik şiddet, istismar, adam öldürme, tecavüz, zoraki çalışma, insanlık dışı yaşam koşulları verilebilir.

  • Bu kavramların yanı sıra, işkence ve kötü muamele çeşitli uluslararası sözleşmelerde tanımlanmış ve yasaklanmıştır.
  • Ayrıca, işkence ve kötü muameleyi yasaklayan ulusal yasal düzenlemeler de çoğu ülkede mevcuttur.

Uluslararası Hukukta İşkence İle Mücadele

Uluslararası hukuk, işkence ve kötü muamele gibi insan hakları ihlallerine karşı sıfır tolerans politikası izliyor. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler tarafından işkenceye karşı sözleşme hazırlanmıştır ve bu sözleşme pek çok ülke tarafından imzalanmıştır.

Bu sözleşme işkence ve kötü muamele gibi eylemlerin insanlık suçu olduğunu kabul eder ve bu suçlarla mücadele etmek için ustaca hareket etmenin gerekliliğini belirtir. Buna ek olarak, bu sözleşme işkence mağdurlarının haklarını da korur ve işkenceye uğramış insanların insan haklarına saygı gösterilmesini talep eder. Dünya çapında işkenceye karşı sıfır tolerans politikası izlenerek, uluslararası alanda işkence ve kötü muameleye karşı önlemler alınmakta ve hukuki düzenlemeler yapılmaktadır.

Uluslararası Hukukta İşkence İle Mücadele Önlemler ve Hukuki Düzenlemeler
BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi İşkenceye karşı sözleşme hükümleri ve uygulanması
İşkence Mağdurlarının Hakları Uluslararası ve Ulusal Hukuk nezdinde işkence mağdurlarının hakları

Bu önlemler, işkence ve kötü muamele mağdurlarının korunmasını ve bu eylemleri gerçekleştiren kişilere karşı adaletin sağlanmasını hedeflemektedir.

Bunun yanı sıra, işkence ve kötü muameleye karşı mücadelede, pek çok sivil toplum kuruluşu da aktif rol oynamaktadır ve işkence ve kötü muamele mağdurları için destek programları oluşturulmaktadır.

  • Uluslararası hukuk, işkence ve kötü muamele gibi insan hakları ihlalleriyle mücadele etmektedir.
  • Birleşmiş Milletler işkenceye karşı sözleşme hazırlamış ve bu sözleşmeye pek çok ülke tarafından imza atılmıştır.
  • İşkenceye karşı sıfır tolerans politikası izlenerek, uluslararası alanda işkence ve kötü muameleye karşı önlemler alınmaktadır.
  • Sivil toplum kuruluşları da işkence ve kötü muamele mağdurları için destek programları oluşturmaktadır.

BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi

BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi, 1984 yılında kabul edilmiş ve onaylanan bir uluslararası sözleşmedir. Bu sözleşme, işkence ve diğer insanlık dışı muamele veya cezaların önlenmesi ve ortadan kaldırılması amacıyla uluslararası hukukun bir parçası haline gelmiştir. Sözleşme, işkenceye tanım ve yasaklamalara yönelik hükümler içermektedir. İşkence, bir kişiye kasıtlı olarak yoğun acı veya acıya neden olan her türlü eylem veya işlem olarak tanımlanmıştır.

BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi uyarınca ülkeler, işkence ve kötü muameleye karşı etkili bir şekilde mücadele etmek ve önlemek için yasal düzenlemeler yapmakla yükümlüdürler. Ülkeler, ilgili yargı makamlarında işkenceye karşı suçlamaları soruşturmak, işkence iddialarını incelemek, işkence mağdurlarının haklarını korumak ve işkenceyi önlemek için önleyici tedbirler almak gibi bir dizi faaliyette bulunmak zorundadırlar.

  • Sözleşme, işkenceyi yasaklamakta ve önlemekte önemli bir araç sağlamaktadır.
  • Ülkeler, sözleşmeyi imzalayarak işkence ve kötü muameleye karşı mücadelelerine katkıda bulunabilirler.
  • Sözleşme uyarınca, işkence ve kötü muamele iddialarına dair soruşturma yapmak, işkence mağdurlarının haklarını korumak ve önleyici tedbirler almak gibi bir takım yükümlülükler bulunmaktadır.

İşkence Mağdurlarının Hakları

İşkence mağdurlarının hakları konusu ulusal ve uluslararası hukukta önemli yer tutmaktadır. İşkence mağduru kişilerin, fiziksel ve psikolojik açıdan yaşadığı travmanın sonuçlarını hafifletmek ve gerekli tıbbi desteklerin sağlanmasını talep etmek haklarıdır.

Uluslararası hukukta, işkence mağdurlarının hakları, “İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Sözleşme” ile düzenlenmiştir. Bu sözleşme kapsamında, mağdurlara hukuki yardım, tazminat talebi, işkence suçunu işleyenlerin cezalandırılması gibi haklar tanınmıştır.

Ülkemizde de, işkence ve kötü muamele ile mücadelede mağdurların haklarını güvence altına alan yasal düzenlemeler mevcuttur. Bunun yanı sıra, işkence mağdurları, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na başvurarak haklarına ilişkin şikayette bulunabilirler.

İşkence ve kötü muamele mağdurlarının haklarının korunması, adaletin sağlanması ve suçluların cezalandırılması, insan hakları açısından son derece önemlidir. Bu doğrultuda, ulusal ve uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak işkence mağdurlarının haklarına saygı gösterilmesi, toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi gereken bir değerdir.

İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Ulusal Düzeyde Mücadele

Türk Hukuku işkence ve kötü muameleyi yasaklayan yasal düzenlemelerin yapılmasına öncelik edinmiştir. 1983 yılında kabul edilen Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesi ve 2004 tarihinde yürürlüğe giren İşkenceyle Mücadele Yasası’nda işkence ve kötü muamele eylemleri suç sayılmaktadır. Bu yasaların yanı sıra Türkiye, İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne taraf olan ülkeler arasında yer almaktadır.

Fakat, işkence ve kötü muameleyle mücadelede yasal düzenlemelerin yeterli olmadığı ve uygulamada ciddi sorunlar olduğu gözlenmektedir. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından yayımlanan 2019 yılı raporu, işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin şikayetlerin arttığına işaret etmektedir. Bu nedenle, gerekli yasal düzenlemelerin yanı sıra uygulama alanında da adil yargılamalar ve adli soruşturma mekanizmalarının etkin bir şekilde işletilmesi önem taşımaktadır.

Türkiye’de işkence ve kötü muameleye karşı mücadelede sivil toplum kuruluşlarının da önemi büyüktür. İnsan hakları örgütleri, avukatlar, sağlık çalışanları ve diğer meslek grupları, mağdurların haklarını korumak, işkence ve kötü muameleye maruz kalanların tespiti, izleme ve raporlama çalışmaları yapmaktadır.

Türkiye’nin İşkenceyle Mücadelede Durumu

Türkiye, işkence ve kötü muamele konusunda son zamanlarda birçok gelişme kaydetmiştir. Bu gelişmeler arasında, işkence mağdurlarına tazminat ödenmesi için uygulanan kanun tasarısı gibi önemli düzenlemeler yer almaktadır. Ancak, ülkemizde hala işkence ve kötü muamele vakaları devam etmektedir ve bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Türkiye’de işkenceye karşı mücadeledeki en büyük eksiklikler arasında, işkence suçlarının soruşturulması ve cezalandırılmasındaki zorluklar yer almaktadır. Ayrıca, mağdurların ifade özgürlüğüne sahip olmaları da önemlidir.

Türk hukuk sisteminde, işkence ve kötü muamele suçlarına karşı yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak, bu suçların cezası yetersiz olabilmektedir. Ülkemizin bu konuda daha kapsamlı ve etkili yasal düzenlemelere ihtiyacı vardır.

  • İşkence ve kötü muamele mağdurları için daha fazla koruma önlemi alınmalıdır.
  • İşkence ve kötü muamele suçlarına karşı daha sıkı önlemler alınmalıdır.
  • İşkence ve kötü muamele suçlarını soruşturmak ve cezalandırmak için daha fazla çaba sarf edilmelidir.

Türkiye, işkence ve kötü muamele suçlarına karşı mücadelede daha fazla çalışmaya ihtiyaç duymaktadır. Ancak, alınan önemli adımlarla birlikte ülkemizin bu konuda ilerleme kaydettiği de bir gerçektir.

İşkence ve Kötü Muameleden Korunmada STK’ların Rolü

Sivil toplum kuruluşlarının işkence ve kötü muamele mağdurlarının korunması ve mücadeledeki etkinliği oldukça önemlidir. Bu tarz organizasyonlar, mağdurların haklarını savunur ve haklarını aramalarına yardımcı olur. Ayrıca, sivil toplum kuruluşları, işkence ve kötü muamele ile mücadele eden devlet kurumlarını da denetler. Bu sayede, kötü muamele uygulayan kurumlar yakalanır ve adalet sağlanır. Sivil toplum kuruluşları, mağdurların rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılması konusunda da büyük bir rol oynarlar. İşkence ve kötü muamele ile mücadelede STK’ların çalışmaları oldukça etkilidir ve desteklenmeleri gerekmektedir.

Yorum yapın