Evlilik sürecinde, eşler arasında hem kişisel mal hem de ortak malvarlığı bulunmaktadır. Bu malların doğru yönetilmesi, evliliğin devamı açısından oldukça önemlidir. Kişisel mal, evlilik öncesi edinilen, miras yoluyla kazanılan veya evlilik süresince bireysel olarak edinilen mülkiyetlere verilen isimdir. Ortak mal ise evlilik süresince kazanılan gelirler, mal varlıkları ve tasarruflardan oluşur. Bu nedenle, evlilik öncesinde antenüptial sözleşme yapmak ve ayrı banka hesapları açmak gibi önlemler almak, kişisel malın korunmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, ortak malın doğru değerlendirilmesi ve adil bir paylaşım yapılması da evlilik sonrası boşanma durumunda önemlidir.
Kişisel Mal Nedir?
Eşlerin evlilik öncesinde ya da evlilik süresince kişisel olarak iktisap ettikleri mallarına kişisel mal denir. Bunlar, örneğin evlilik öncesinde edinilen bir arsa veya miras yoluyla alınmış bir ev olabilir. Kişisel mallar, evlilik sırasında kazanılan mallar ve mülklerden ayrı tutulur ve boşanma durumunda korunurlar. Anahtar kelime burada ‘kişisel’ dir; yani sadece bir eşe ait olan, diğer eşin mülkiyet hakkı olmayan mallar. Kişisel mallar, belirli bir koşul olmadığı sürece paylaşılmazlar ve sadece sahibi tarafından kontrol edilirler.
Ortak Mal Nedir?
Eşlerin evlilik süresince elde ettikleri malvarlığına ortak mal denir. Ortak mal, evlilik içinde kazanılan malları, gelirleri ve tasarrufları içerir. Bu kapsamda; evlilik boyunca yapılan birikimler, evin alınması, araba, yazlık gibi mülkler, hisse senetleri, yatırım fonları, para birikimleri ve diğer finansal varlıklar da ortak mal olarak kabul edilir. Ortak mal, her iki eşin doğal sahip olduğu bir paylaşımdır ve evlilik boyunca kazanılan tüm malların paylaşımı bu prensibe göre yapılır.
Kişisel Mülkiyetin Korunması
Kişisel mülkiyetin korunması, evlilik sürecinde oldukça önemli bir konudur. Boşanma durumunda kişisel malları kaybetmek istemeyen eşler, öncelikle antenüptial sözleşme yapabilirler. Bu sözleşme sayesinde, evlilik sırasında kazanılan mülkiyet hakları ve finansal yükümlülükler belirlenir ve mahkeme tarafından boşanma durumunda kişisel mal korunabilir.
Ayrı banka hesapları da kişisel malın korunmasına yardımcı olabilir. Eşler, evlilik sırasında ayrı banka hesapları açarak, finansal sorunlar ortaya çıktığında kişisel mal zarar görmekten kaçınabilirler.
Ayrılık rejimi, evlilik sırasında belirlenen ve boşanma durumunda hangi malın kime ait olduğunu belirleyen bir sistemdir. Bu rejim sayesinde, boşanma durumunda kişisel mülkiyet korunabilir ve taraflar arasındaki mal paylaşımı daha adil bir şekilde yapılabilir.
Tüm bu önlemler, eşlerin kişisel malının korunmasına yardımcı olacaktır. Ancak, evlilik sürecinde bu konuda alınacak daha fazla önlem de bulunabilir. Bu önlemler, her çiftin durumuna göre farklılık gösterebilir.
Antenüptial Sözleşme
Antenüptial sözleşme, evlilik öncesi yapılan bir anlaşmadır ve eşlerin mülkiyet haklarını ve finansal yükümlülüklerini belirlemektedir. Bu sözleşmede, eşler kişisel mal varlıklarını, alacaklarını ve borçlarını belirleyebilirler. Aynı zamanda, evlilik sırasında veya sonrasında edinilecek ortak mülkiyetlerin paylaşımı da bu sözleşme ile belirlenebilir.
Bu sözleşme, mahkeme kararıyla boşanma durumunda kişisel malın korunmasını sağlar. Eşlerin, boşanma sırasında elde ettikleri kişisel malın korunmasına önem vermesi gerekmektedir.
Antenüptial sözleşme, eşlerin boşanma öncesinde birbirleriyle belirli koşullar üzerinde anlaşarak gelecekteki olası durumları önceden planlamalarına yardımcı olur. Bu sözleşmeye uyulduğu sürece, mahkeme tarafından kişisel malın korunması garantilenir.
Ayrı Banka Hesapları
Evlilik sürecinde, eşlerin ayrı banka hesapları olması, kişisel mülkiyetin korunmasına yardımcı olabilir. Bu sayede, eşler arasında finansal sorunlar ortaya çıktığında, kişisel malın zarar görmesinden kaçınılabilir. Ayrı banka hesapları, evlilik öncesine ait olan malların ayrı tutulmasını ve gelirlerin ayrı hesaplanmasını da kolaylaştırır.
Bir başka önemli nokta da, banka hesaplarının statüsüdür. Bir hesap her ne kadar tek bir eşe ait olsa da, ortak hesap olarak kullanıldığı takdirde, mahkemeler bu hesapları ortak mülkiyet olarak kabul edebilir. Bu nedenle evlilik sürecinde ayrı banka hesapları oluşturmak, aynı zamanda uyuşmazlık çıkması durumunda açık delillerin olması açısından da önemlidir.
Ortak Malın Paylaşımı
Evlilik sona erdiğinde, eşler ortak malvarlığı paylaşmak zorunda kalabilirler. Bu paylaşım, kanunen belirlenen yasalara göre yapılır ve taraf mahkeme kararıyla veya anlaşma yoluyla paylaşımı gerçekleştirir. Yasalara göre, her iki taraf da evlilik süresince kazanılan tüm malların yarısına sahiptir. Ancak, belirli durumlar veya anlaşmalar söz konusu olduğunda, paylaşım değişebilir. Ortak malların değeri eşit olmayabilir, bu nedenle adil bir paylaşım yapmak için malların değerinin belirlenmesi ve ortak karar verilmesi önemlidir. Paylaşım sürecinde adil bir şekilde hareket ederek, tarafların uygun şekilde ayrılması sağlanabilir.
Mal Paylaşımında Yasal Hakları
Her iki taraf, evlilik sırasında kazanılan tüm malların yarısına sahip olma hakkına sahiptir. Bu genel bir kuraldır ancak bazı durumlarda paylaşım farklı olabilir. Örneğin, eşlerden biri evlilik süresince daha çok gelir elde etmiş olabilir ve bu durumda paylaşım adaletli bir şekilde düzenlenebilir. Eğer evlilik süresince eşlerden birinin ailesinden miras kalma bir mal varsa, bu mal kişisel mal olarak değerlendirilir ve paylaşım dışında kalabilir. Ancak, bu durumda da mirasın kullanımı sırasında elde edilen gelirler ortak mal olarak kabul edilir ve paylaşılır.
Adil Olmak İçin Ortak Malın Değerlendirilmesi
Ortak malların değeri her zaman eşit olmayabilir. Bu nedenle, paylaşım yapmadan önce malvarlığının değerlendirilmesi önemlidir. Değerlendirme sırasında, malların satış değeri, piyasa koşulları ve gelecekte potansiyel değer artışı gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
Bazı malların değerlemesi zor olabilir. Özellikle antika ve pahalı sanat eserleri, gayrimenkuller ve işletmeler gibi. Bu durumlarda, bir uzmanın görüşüne başvurmak gerekebilir.
Malların değerlendirilmesi ve paylaşımı konusunda ortak bir karar alınmalıdır. Bu karar, mahkemeye gitmeden önce bir avukatın yardımıyla alınabilir veya bir anlaşma yoluyla sağlanabilir. Adil bir paylaşım yapmak, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önleyecektir.