İdare Hukuku İçtihatları

İdare hukuku, devletin yürütme organının eylem ve işlemlerinden doğan hukuki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu makalede, idare hukukunda önemli içtihatları inceleyeceğiz. İdare işlemleri, sözleşmeleri ve yargılamalarına dair kararlar, Yargıtay ve Danıştay kararlarına göre belirlenmektedir. İdare hukuku içtihatları, uyuşmazlıkların çözümünde emsal teşkil eder. İdari dava açma, yargı yetkisi, personel sözleşmeleri ve ihale sözleşmeleri gibi konular bu içtihatlarla belirlenir. İdare hukuku içtihatları, idari işlemlerle ilgilenen avukatlar, hukukçular ve öğrenciler için önemli bir kaynaktır.

İdari Eylem

Yargıtay’ın 2015 yılında verdiği bir kararda, idari eylemlerin hukuka aykırı olduğu durumlarda iptal edilebileceği belirtilmiştir. İdari eylemler, idarenin kamu gücü kullanarak gerçekleştirmiş olduğu işlemlerdir. Bu işlemler, kanuna uygunluğun yanı sıra; nesnellik, tarafsızlık, eşitlik, dürüstlük ve iyi niyet ilkelerine uygun olmalıdır. Eğer bir idari eylem hukuka aykırı ise yargı organları tarafından iptal edilebilir. Ancak, hukuka aykırılık iddiası ile yapılan dava süreçleri oldukça uzun sürebilir ve bu durum işlem gören süreçlerde aksamalara sebep olabilmektedir.

İdari Sözleşmeler

İdari sözleşmeler, kamusal nitelik taşıyan kurumlar ve gerçek kişiler arasında yapılan sözleşmelerdir. Danıştay, idari sözleşmelerle ilgili davaları görmekte ve değerlendirmektedir. Danıştay’ın idari sözleşmelerle ilgili verdiği kararlardan biri, sözleşmenin kamu yararına uygunluğu ve sözleşmenin hukuka uygun olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Bir diğer örnek ise idari sözleşmenin yenilenmesi veya feshedilmesi durumundaki yıpranma tazminatı konusu ile ilgilidir. Danıştay, idari sözleşmeler konusunda verdiği içtihatlarla hukuki boşlukları doldurmakta ve yargı sisteminin işleyişine katkı sağlamaktadır.

İhale Sözleşmeleri

İdare hukukunun önemli konularından biri ihale sözleşmeleridir. Bu alanda Danıştay’ın verdiği içtihatlar oldukça önemlidir. Danıştay’ın bir ihale sözleşmesi davasıyla ilgili verdiği karar, ihalelerde sıkça yaşanan sorunları ele almıştır. Kararda, ihale yönetmeliğindeki ihale kısmi teklif verme hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Davalı idarenin ihaleyi, birden fazla kısmi teklif almayacak şekilde yapması, yani bölerek ihale yapmaması gerektiği ifade edilmektedir.

  • İhale yönetmeliği hükümlerine uygun hareket edilmeli.
  • İhalelerde kısmi teklif verme hükümleri uygulanmalı.
  • İdarenin, ihaleyi bölerek yapması halinde dava açılabilir.

İdarenin ihalelerde hukuka uygun hareket etmesi, sözleşme sürecinde de aynı şekilde devam etmelidir. İdare ihale sonrasında, sözleşme sürecinde de hukuka aykırı eylemlerde bulunursa, bu durum dava açılmasına sebep olabilir. İdare hukukunda özellikle ihale sözleşmeleriyle ilgili yaşanan problemler, Danıştay’ın verdiği içtihatlarla çözüme kavuşturulmaktadır.

İdari Şarta Bağlanmış Sözleşmeler

İdari Şarta Bağlanmış Sözleşmeler, kamu kurumlarının ve özel sektörün işbirliği ile yapılan sözleşmelerdir. İdari şarta bağlanmış olan sözleşmeler ise kamu yararını korumak amacıyla hazırlanan sözleşmelerdir. Danıştay’ın bir kararına göre, idari şarta bağlanmış olan sözleşmelerde hak edişler önceden belirlenmektedir. Bu nedenle, sözleşmede öngörülen şartların yerine getirilmesi önemlidir.

Özellikle, idari şarta bağlanmış olan sözleşmelerde tarafların hak ve yükümlülükleri net bir şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle, sözleşmenin hükümlerinin açık ve net bir biçimde ifade edilmesi gerekmektedir. Danıştay’ın verdiği kararda ise, idari şarta bağlanmış sözleşmenin hükümlerinin yalnızca sözleşme tarafları için değil, kamu yararı açısından da önemli olduğu belirtilmiştir.

Danıştay’ın kararına göre, idari şarta bağlanmış sözleşmede öngörülen şartların yerine getirilmemesi durumunda tarafların yaptırımlarının belirlenmesi ve bunların açık bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir. Bu sayede, sözleşme tarafları arasındaki hukuki anlaşmazlıkların engellenmesi amaçlanmaktadır.

İlkesel Kararlar

Danıştay, verdiği bazı kararlarla hukuk dünyasında önemli bir yere sahiptir. Bu kararlardan biri de ilkesel kararlardır. İlkesel kararlar, hem hukuksal açıdan hem de siyasal açıdan büyük öneme sahip kararlardır. Bu kararlar, benzer konularda açılacak davaların çözümünde yol gösterici niteliktedir. Şayet bir konuyla ilgili ilkesel bir karar varsa, o konuda açılacak tüm davalar o karar doğrultusunda sonuçlanacaktır. Bu şekilde, benzer konularda farklı kararlar alınması önlenir ve hukuk sistemi daha tutarlı hale gelir.

Personel Sözleşmeleri

Danıştay, bir kamu kurumunda çalışan personel ile ilgili bir davada önemli bir içtihat oluşturmuştur. Bu davada, personelin geçici işçi statüsünde istihdam edildiği ancak işçilik hukuku gereği belirli unsurları taşıdığından asıl işçi olarak kabul edildiği ortaya çıkmıştır. Bu durumda, personelin işe alımı sırasında düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğuna hükmedilmiştir. Bu içtihadı, personel sözleşmelerinde karşılaşılabilecek benzer sorunlar için bir örnek olarak göstermek mümkündür.

İdari Yargılama

Danıştayın bir idari dava hakkındaki kararına göre, idari işlem veya eylem nedeniyle zarar gören kişinin dava açabilmesi için işlem veya eylemle ilgili olarak idari bir başvuruda bulunması gerekmektedir. Bu başvurunun reddedilmesi veya süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde, yargı yoluna gidilebilir.

Bu konuda Danıştayın içtihatlarına göre, idarenin hukuka uygunluğunun denetlenmesinde yargı makamlarına önemli bir görev düşmektedir. İdari yargılamada, idarenin keyfi ve hukuka aykırı işlemlerine karşı hukuki güvenliği sağlamak amaçlanır. Bu nedenle, idari davanın açılabilmesi için öncelikle idari başvurunun yapılmış olması gereklidir.

İdari yargılama sürecinde tarafların haklarının korunması için birçok düzenleme yapılmıştır. İdari yargılama usulü hakkındaki kanun ve yönetmeliklerin yanı sıra, Danıştayın içtihatları da tarafların haklarını koruma konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

İdari Yargı Yetkisi

İdari yargı yetkisi, kamusal idari eylem ve işlemlere karşı açılan davaların hangi mahkemelerde görülebileceğini belirleyen bir kavramdır. Yargıtay, bir davada idari yargı yetkisinin mahkemeler arasında hangisinde olduğunu incelemiştir. Bu kararda, idari eylemin kişiye özel bir nitelik taşıması halinde, yürütmenin öznel nitelikli faaliyetleri nedeniyle idari yargı yetkisinin, idare mahkemelerinde olduğu belirtilmiştir. Öte yandan, idarenin objektif nitelikli faaliyetleri sebebiyle açılan davalarda ise yetki, adli yargıda olacaktır. Bu karar, idari yargı yetkisinin uygulanmasında önemli bir ölçüt oluşturmuştur.

İdari Davaların Açılması

İdari davaların açılması hem vatandaşlar hem de kamu kurumları açısından oldukça önemlidir. Danıştayın bir idari dava açma ile ilgili kararı, vatandaşların idari işlemlere karşı dava açma hakkını düzenleyen İdari Yargılama Usulü Kanunu’na uygun olarak açılması gerektiğine dair önemli bir içtihat olmuştur. Bu karar, dava açma hakkının zaman, yer ve biçim koşullarının tam olarak yerine getirilmesinin önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, kamu kurumlarına açılan davaların da yine İdari Yargılama Usulü Kanunu’na uygun olarak açılması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararlar, hem vatandaşların hem de kamu kurumlarının dava açarken dikkat etmesi gereken hususları göstermektedir.

Yorum yapın