İdare Hukuku’nda İdari Eylemde İdari Yargı İçtihatları ()

İdari eylem, idare organlarının kamu hukuku alanındaki faaliyetlerinin bir sonucudur. Bir başka deyişle, hukuk düzenini uygulamak için yapılacak herhangi bir işlem veya karar, idari eyleme örnek olarak verilebilir. İdari eylemler, kamusal amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilir ve geniş bir yelpazede faaliyeti kapsar, örneğin, izin verme, reddetme, cezalandırma, vergi belirleme, vb. İdari eylem, vatandaşların haklarını, özgürlüklerini ve çıkarlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkileme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, idari eylemi ve sonuçlarını sınırlandırmak için yasal düzenlemeler yapılmıştır ve idari yargı, idari eylemleri haklı veya haksız olarak değerlendirmek için var olan yargısal süreçtir.

İdari Yargı Mevzuatı

İdari yargı mevzuatı, idare hukukunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır. İdari yargı, kamu idarelerinin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların yer aldığı bir yargı dalıdır. İdari yargı sistemi, yönetim ve mahkeme kararlarının nasıl alınacağına, nasıl uygulanacağına ve nasıl denetleneceğine ilişkin kuralları belirlemektedir. İdari yargı işleyişi, davaların açılması, yargılama ve karar verme süreci gibi konuları kapsamaktadır. İdari yargının yetkileri ise, hangi davaların idari yargıda görüleceği, hangi yargı çevrelerinin yetkili olduğu ve hangi hisse takas sistemleri ticareti hakemine gidilmesi gerektiği gibi konuları belirlemektedir. İdari yargıda dava açmak için belirli prosedürler vardır ve bu prosedürlere uyulması gerekmektedir.

Dava Açma Süreci

Dava açmak için belirli şartlar vardır. İdari eyleme karşı dava açabilmek için öncelikle idari işlemi almış olmak gerekmektedir. Ayrıca, idari işlem tebliğ edildikten sonra dava açma süresi başlar ve genellikle idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekir. Dava açma prosedürleri ise farklı olabilir ve mahkemenin bulunduğu yer, dava konusu, dava türü gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bazı durumlarda dava açmak için idari başvuru sürecinin tamamlanmış olması gerektiği de unutulmamalıdır.

İdari Eylemler İçin Yargısal Denetim

İdari eylemler, idare tarafından gerçekleştirilen her türlü işlemi ifade eder. Bu eylemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ise idari yargının yetki alanındadır. İdari yargı, idarenin yaptığı eylemlere karşı vatandaşların hukuki korunmasını sağlar.

İdari eylemlerin yargısal denetimi, görev yetkisi, şekil ve yetkisizlik gibi yönlerden yapılabilmektedir. İdari eylemlerde yargısal denetim, sadece hukuka uygunluk yönünden yapılmaktadır. Bununla birlikte, idari yargının denetimi de sınırlıdır.

İdari yargı, ancak idarenin kanunen verilmiş yetkilerinin kullanımına ilişkin işlemleri denetleyebilir. Ayrıca, denetlerken taraflar arasında bulunan uyuşmazlık konusunu da inceleyebilir. Bununla birlikte, idari yargı, idarenin işlemlerine karşı açılan davalarda idarenin tamamen yerine geçmez ve sadece hukuk kurallarının uygulanmasını denetler.

  • İdari yargı, işlemin uygulama tarafından belirlenen niteliğine odaklanır.
  • İdari yargı, hukuka uygunluk denetimi yaparken, idare tarafından takdir yetkisi kullanılan durumlarla ilgili olarak takdirin nesnel dayanağı, takdiri yapan memurun görüşü ve işlemin sonucu, uygulamaların denetlenmesi açısından önemlidir.

İdari yargı, aynı zamanda idari eylemlere karşı açılan davalarda, idarenin yaptığı eylemlerin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesinde karar verir. Bu kararlarda, idarenin işlemini geri alması ya da iptal etmesi gibi çeşitli yaptırımlar da uygulanabilir.

İdari Eylemin Hukuka Aykırılığı

İdari eylem, idari bir makam veya kurum tarafından gerçekleştirilen işlemleri ifade eder. Ancak bu eylemlerin hukuka uygun olması gerekmektedir. İdari eylemin hukuka aykırı olması durumunda ise çeşitli sonuçlar doğabilir.

Bu durumda yapılacak ilk şey, hukuka aykırılığın tespit edilmesidir. İdari mahkemeler, hukuka aykırı bir idari eyleme karşı dava açılması halinde, bu eylemin hukuka uygun olup olmadığını araştırmakla yükümlüdürler.

Bu araştırmada, idari eylemin hukuka aykırı olması için çeşitli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bunlar arasında kanun, yönetmelik veya genelgeye aykırılık, keyfiliğin yanı sıra hukuka ve objektif değerlendirme kriterlerine uymama yer almaktadır.

İdari eylemin hukuka aykırı olduğunun tespiti durumunda ise, idari mahkemelerce iptali kararlaştırılabilir. İptal kararı, idari eylemin yok hükmünde olduğunu ifade eder ve karara uygun bir şekilde uygulanması gerekir. Ayrıca, hukuka aykırı idari eylemden doğan zararlar da tazmin edilmelidir.

İdari Eylemin İptali

İdari eylemler hukuka aykırı olduğunda, idare mahkemelerinde idari eylemin iptali için dava açılabilir. Dava açmak için, idari işlemin tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Dava açmanın koşulları arasında, dava açacak kişinin dava konusu eylemden doğrudan zarar görmesi ve idari yargı yetkisinin kullanılmış olması yer almaktadır. İptal davaları, sadece hukuka aykırı eylemler için açılabilir ve idare mahkemesi, eylemin hukuka aykırı olup olmadığına karar verir. İptal kararı sonrasında, idari eylem etkisiz hale getirilir ve uygulanması durdurulur.

İdari Yargıda Yargıçların Rolü

İdari yargıda yargıçlar, davaları bağımsız ve tarafsız bir şekilde değerlendirirler. İdari yargıda yargıçlar, yasal düzenlemelere uygun olarak delilleri değerlendirir ve karar verir. Ayrıca, yargıçlar, davacı ve davalıların tüm argümanlarını dikkatle dinler ve sonunda objektif bir karar verirler. İdari yargıda yargıçların rolü, bağımsızlığından ödün vermeden yasalara uygun kararlar vermek, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmaktır. Yargıçlar, dava açılan konu hakkında uzmanlaşmış olmaları nedeniyle, yasal bir sorun hakkında en doğru ve adil kararı vermek için gerekli uzmanlığa sahiptirler.

Önemli İdari Yargı Kararları

İdari yargı kararları, idare hukukunun gelişimi ve uygulanması açısından oldukça önemlidir. Bu kararlar, idari eylemlerin hukuka uygunluğu ya da hukuka aykırılığına dair kesin bir sonuç ortaya koyar. Örnek olarak, Danıştay’ın 2018 yılında verdiği bir karar, sosyal medya platformlarındaki kullanıcı verilerinin Türkiye’deki sunucularda depolanması zorunluluğunu getiren yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Bu karar, sağlık ve bankacılık sektöründe faaliyet gösteren firmaların kişisel verilerinin güvenle depolanmasının gerekliliği açısından önemlidir.

Bir diğer örnek ise, Danıştay’ın 2021 yılında verdiği bir karar, bir şehir plancısının görevine tekrar iade edilmesine karar vermiştir. Bu karar, kamu görevlilerinin hukuksal haklarının korunması açısından önemlidir ve benzeri durumlarda da emsal teşkil edebilecektir.

  • Özetle, idari yargı kararları, idari eylemlerin hukuka uygunluğunun saptanması ve hukuki sonuçlarının belirlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır.
  • Bu kararlar, idare hukukunun gelişimine katkı sağlayarak, sağlıklı ve adil bir kamu yönetimi için önemlidir.

Yorum yapın