Türkiye’de imar hukuku mevzuatı kapsamında imar planları, yapılaşma, çevre koruma, kültürel değerlerin korunması ve ulaşım gibi birçok konuya dikkat edilerek yapılır. İmar planı planlama ilkeleri arasında en önemlisi kamusal yarar ilkesidir. Planlama yapılırken, toplumun yararına olan bir yaklaşım benimsenir ve yapılaşmanın riskli alanlarda en az seviyede tutulması önemlidir. Çevrenin korunması ilkesi de imar planı planlarken dikkate alınan bir husustur. Yeşil alanların korunması, çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler alınması ve kültürel değerlerin korunması gibi konular da imar planı yapılırken göz önünde bulundurulmalıdır. Ulaşım ilkesi de imar planlaması sırasında önemli bir yere sahiptir. Ulaşım ağlarının planlanması, toplu taşıma hatları ve yaya-bisiklet yollarının dikkate alınması gerekmektedir.
İmar Planı Nedir?
İmar planı, tüm yapılaşmanın planlı ve kontrol altında gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanan bir plandır. Bu planda belirtilen kurallar, bir bölgenin kullanım amacını, yeşil alanlarını, parkları, okul alanlarını, kamu tesislerini, sit alanlarını ve benzeri alanları belirler. Planlama aşamasında doğa, çevre, kültürel miras gibi faktörler de göz önünde bulundurulmaktadır.
İmar planının hazırlanması, bölge halkının görüşleri de dikkate alınarak yapılır. Bu sayede bölgede yaşayanların ihtiyaçlarına cevap veren bir planlama yapılması hedeflenmektedir. İmar planı, ilgili mevzuatta belirtilen kurallar doğrultusunda hazırlanır ve bölgeye özgü nitelikleri de göz önünde bulundurur.
İmar Planı Planlamada Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler Nelerdir?
İmar planı planlamada dikkat edilmesi gereken ilkeler arasında öncelikle kamusal yarar ilkesi gelmektedir. Planlama yapılırken, tüm toplumun yararına olan bir planlama yapılması gerekmektedir. Diğer bir ilke ise çevrenin korunmasıdır. İmar planı yapılırken çevre koruma hükümleri ve çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler alınmalıdır. Yeşil alanların korunması, atık su arıtma tesisleri gibi çevre kirliliği yaratan unsurların önlenmesi de çevrenin korunması ilkesi altında yer almaktadır.
Kültürel değerlerin korunması da imar planlaması sırasında dikkate alınması gereken bir husustur. Tarihî yapılara ya da bölgenin kültürel değerlerine zarar gelmemesi için önlemler alınmalıdır. Koruma altındaki tarihî yapılar, yerleşim yerleri ya da tabiat varlıkları imar planı yapılırken titizlikle korunmalıdır. Kültür envanteri de imar planı yapılırken kültürel değerlerin korunması amacıyla göz önünde bulundurulmalıdır.
Ulaşım ilkesi de imar planlamasında önemli bir yer tutmaktadır. Ulaşım ağlarının imar planı ile uyumlu olması, toplu taşıma hatlarının planlanması gibi konularda dikkatli olunması gerekmektedir. Toplu taşımaya destek vermek amacıyla yaya ve bisiklet yollarının planlanması da önemlidir. Halkın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlanmış bir ulaşım ağı, imar planının başarılı olması için son derece önemlidir.
Kamusal Yarar İlkesi
İmar planlamasında en önemli ilke kamusal yarar ilkesidir. Bu ilke, toplumun genel çıkarlarını gözetmeyi amaçlar. Planlama yapılırken, herhangi bir çıkar ya da grup lehine değil, tüm toplumun yararına olan bir planlama yapılması gerekmektedir. Bu nedenle imar planı planlama sürecinde, insanların yaşam kalitesini artırmaya yönelik hedefler belirlenir. Bölgenin doğal, sosyal ve ekonomik yapısı da göz önünde bulundurulur. Kamusal yarar ilkesi, yaşanabilir bir şehir ortaya çıkarmak için yapılan planlama çalışmalarının temel prensibidir. Bu sayede, herkesin ortak çıkarları gözetilerek planlanan bir şehir oluşturulabilir.
Yaşanabilir Şehir
Kamusal yarar ilkesi altında yapılan imar planlaması, bir şehirde yaşayan insanların refahını artırır. Planlamada yapıların birbirine uyumu, yeşil alanların korunması, toplu taşımanın düzenlenmesi gibi unsurlar göz önünde bulundurulur. Bunun sonucunda, şehir daha yaşanabilir bir hale gelir. Güzelliğin yanı sıra rahatlık da önemlidir. Kamusal alanların düzenlenmesi, yaya ve bisiklet yollarının oluşturulması da bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmalar arasındadır. Sonuç olarak, kamusal yarar ilkesi doğrultusunda yapılan imar planlaması, insanların hoşuna gidecek bir şehir yaratmak için atılan ilk adımdır.
Riskli Alanlar
Riskli alanlar, imar planlaması sırasında dikkate alınması gereken önemli noktalardan biridir. Kamusal yarar ilkesi kapsamında, bu alanlarda yapılaşmanın yapılması ya da devam ettirilmesi en az düzeyde tutulmalıdır. Özellikle de doğal afetlerin sık yaşandığı bölgelerde, riskli alanlar daha da önem kazanmaktadır. Bu alanların belirli kriterler doğrultusunda tespit edilerek, imar planlaması yapılırken dikkate alınması gerekmektedir.
Riskli alanlar ile ilgili tespitler, toplumun genel yararını göz önünde bulundurarak yapılmalıdır. Aynı zamanda, yapılaşmanın yapılması gereken durumlarda bile, inşa edilecek yapıların taşıyabileceği yüklerin belirlenmesi ve yapının güvenliği için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu sayede, yaşanan olumsuzlukların büyük oranda önüne geçilebilir ve toplumun can ve mal güvenliği korunmuş olur.
- Riskli alanların tespiti, etüt ve araştırmalarla belirlenir.
- İmar planı yapılırken, bu alanların imar izni kapsamına dahil edilmesi bazı koşullara bağlıdır.
- Çevreye zarar verme riski olan alanlarda yapılaşma yapılması ya da var olan yapılara devam edilmesi riskin en az düzeyde tutulması şartı ile mümkündür.
Çevrenin Korunması İlkesi
İmar planlamasında çevrenin korunması, sadece yeşil alanların korunmasıyla değil, aynı zamanda çevre kirliliğinin azaltılmasıyla da ilgilidir. Bu nedenle, imar planlaması yapılırken, çevresel etkilere dikkat edilmesi gerekmektedir. Planlama sırasında, çevre koruma hükümleri ve çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler alınmalıdır. Atık su arıtma tesisleri gibi çevre kirliliği yaratan unsurların, çevreye zarar vermesi önlenmek için imar planı yapılırken dikkate alınması gereken hususlardandır. Ayrıca, yeşil alanların korunması ve çevrenin korunması için doğal alanların kullanımı da planlama yapılırken dikkate alınmalıdır.
Yeşil Alanlar
Yeşil alanlar, çevrenin korunması için en önemli faktörlerden biridir. İmar planlaması sırasında, yeşil alanların korunması veya yeni yeşil alanların oluşturulması planlama sürecinde mutlaka göz önünde bulundurulması gereken hususlardandır.
Yeşil alanlar, insanların doğayla iç içe olmasını sağlar ve psikolojik olarak da insana iyi gelir. Ayrıca yeşil alanlar, çevrenin temiz kalmasına da katkı yapar ve havanın daha temiz olmasına olanak sağlar.
İmar planı yapılırken, yeşil alanların korunması yanı sıra yeni yeşil alanların oluşturulması da önemlidir. Bu sayede, şehirlerdeki betonlaşmanın zararları en aza indirilebilir ve hava ve su kirliliği kontrol altında tutulabilir.
- Yeşil alanların korunması ve oluşturulması imar planlamasında önemli bir yere sahiptir.
- Yeşil alanların varlığı insan sağlığına olumlu etkiler yaparken, çevrenin de korunmasına katkıda bulunur.
- İmar planı yapılırken, yeşil alanların korunması ve oluşturulması konusunda gerekli önlemler alınmalıdır.
Atık Su Arıtma Tesisleri
Atık su arıtma tesisleri, imar planlaması yapılırken dikkate alınması gereken önemli bir konudur. Bu tesisler, çevreye zarar veren faktörler arasında yer alır ve çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla doğru bir şekilde planlanmalıdır. İmar planı yapılırken, atık su arıtım tesislerinin yerleştirileceği alanlar önceden belirlenmeli ve açık bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca atık su arıtım tesislerinin kapasiteleri, işlevleri ve etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. İlgili sözleşmelerin imzalanması, çevre düzenlemelerinin yapılması ve doğru bir şekilde denetlenmesi de imar planı yapılırken atık su arıtma tesisleri hususunda dikkat edilmesi gereken konulardandır.
Kültürel Değerlerin Korunması İlkesi
İmar planlaması yapılırken, kültürel değerlerin korunması son derece önemlidir. Planlama yapılırken, tarihî yapılar ya da bölgenin kültürel değerlerine zarar gelmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Koruma altındaki tarihî yapılar, yerleşim yerleri ya da tabiat varlıkları, imar planı yapılırken titizlikle korunmalıdır. İmar planı yapılırken, kültürel değerlerin korunması amacıyla ODTÜ Kültür Envanteri’nde yer alan tarihî yapı ve dokular göz önünde bulundurulmalıdır. Bölgenin kültürel değerlerine uygun bir imar planı yapmak, o bölgenin kimliğinin korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına da yardımcı olacaktır. Bu nedenle, imar planlaması yapılırken kültürel değerlerin korunması ilkesi son derece önemlidir.
Koruma Altındaki Alanlar
Koruma altındaki alanlar, kültürel ve tarihi değerleri barındıran yapıları, yerleşim yerlerini ve doğal alanları kapsar. Bu alanlar, imar planı yapılırken özel bir titizlikle korunmalıdır. Koruma altındaki tarihî yapılara zarar veren her türlü yapılaşma ya da çevre düzenlemesi, tarihî mirası yok etme riskini taşır. Bu nedenle, tarihî yapılara dokunulmadan, var olan yapıların kimliği korunarak, yeni yapılar da bu kimliğe uygun şekilde inşa edilmelidir.
Bunun yanı sıra, yerleşim yerleri ya da doğal alanları koruma altına almak da önemlidir. Köy veya kırsal alanlar, doğal güzellikleri sebebiyle özel bir korumaya ihtiyaç duyar. İmar planı yapılırken bu doğal güzellikler korunmalı, aynı zamanda bölgedeki insanların yaşam kalitesi yükseltilmelidir.
Koruma altındaki alanların kapsamı oldukça geniştir. Koruma altındaki alanlara ilişkin bilgiler, planlama esnasında göz önünde bulundurulmalı ve bu alanların korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Kültür Envanteri
İmar planı yapılırken, kültürel değerlerin korunması da göz önünde bulundurulması gereken bir husus olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, imar planı yapılırken ODTÜ Kültür Envanteri’nde yer alan tarihî yapı ve dokular dikkate alınmalıdır. Kültür Envanteri, kültür varlıklarının tespiti ve belgelenmesi amacıyla hazırlanmış, ülke genelindeki tarihî yapı ve yerleşim alanları hakkında bilgi veren bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. İmar planı yapılırken, Kültür Envanteri’nde yer almayan ancak tarihî ve kültürel değeri olan yapılar da tespit edilerek korunması sağlanmalıdır.
Ulaşım İlkesi
İmar planlaması sırasında, ulaşım planlaması da büyük bir önem taşımaktadır. Ulaşım ağlarının imar planı ile uyumlu olması, hem şehir içi ulaşımın daha rahat sağlanması hem de hiçbir alanın önceliğinin olmadığı bir ulaşım planlaması yapılması için gereklidir. Bu sebeple, imar planlamasında ulaşım ağları planlanırken, birbirleriyle uyumlu olup, kamusal yarar ilkesi doğrultusunda halkın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmalıdır.
Ulaşım planlaması yapılırken, yaya yolları, bisiklet yolları, otobüs hatları, metro hatları, tramvay hatları gibi ulaşım ağlarının planlanması ve bu ağların birbirleriyle uyumlu olması önemlidir. Günümüzde özellikle büyük şehirlerde trafik sorunu sıkça yaşanmaktadır. Bu nedenle, imar planı yapılırken, trafik yoğunluğunu azaltacak, çevreye zarar vermeyecek ve halkın ihtiyaçlarına cevap verecek bir ulaşım planlaması yapılması gerekmektedir.
Toplu taşımaya destek vermek amacıyla yaya ve bisiklet yollarının planlanması da önemlidir. Bu yollar, hem sağlıklı bir yaşam tarzı için hem de trafiği azaltmak için kullanılabilir. İmar planlaması sırasında, yaya ve bisiklet yollarının konumları düzenlenirken, kullanıcılara güvenli bir yolculuk sağlaması için trafik kuralları hakkında bilgilendirici levhalar konulmalıdır.
Yaya ve Bisiklet Yolları
İmar planında dikkate alınması gereken bir diğer önemli ilke, ulaşım planlamasıdır. Özellikle büyük şehirlerde yaşanan trafik yoğunluğunu azaltmak için yaya ve bisiklet yollarının planlanması oldukça önemlidir. Hem halk sağlığı hem de çevrenin korunması açısından, bisiklet ve yürüyüş yolları toplu taşımanın desteklenmesi için önemli bir adımdır. Bu yolların planlanması sırasında, güvenli ve kullanışlı olmaları için gerekli tedbirler alınmalıdır. Ayrıca, yaya ve bisiklet yollarının toplu taşıma hatlarına bağlantılı olması, halkın ulaşımını kolaylaştıracak ve doğa dostu bir çözüm sunacaktır.
Toplu Taşıma Hatları
İmar planlaması yapılırken, halkın toplu taşıma ihtiyacı da göz önünde bulundurulmalıdır. Toplu taşıma hatları, imar planlamasında planlanması gereken önemli unsurlardan biridir. Etkili bir toplu taşıma ağı, halkın ulaşım ihtiyacını karşılarken aynı zamanda trafik yükünü azaltır. İmar planlaması yapılırken, toplu taşıma hatlarının coğrafi olarak stratejik yerlerde bulunması önemlidir. Böylece halkın ulaşım ihtiyacını en iyi şekilde karşılamak mümkün olur. Ayrıca, toplu taşıma hatlarının düzenli ve sık aralıklarla sefer yapması da önemlidir.