İşkence Suçu ve Cezası

İşkence suçu, kişilere acı, çile veya ıstırap vermek, onları sindirmek, bir şeyi itiraf ettirmek veya cezalandırmak amacıyla yapılan her türlü kötü muameledir. Bu suç işlendiğinde, yasalar tarafından ciddi bir suç olarak kabul edilir ve işkence suçu işleyenler için ceza öngörülmüştür. Bu cezalar, farklı ülkelerde ve hukuk sistemlerinde değişebilir. Kimi ülkelerde işkence suçu işleyenlerin idam cezasına çarptırılabileceği gibi, kimilerinde hapis cezasına çarptırılabilmektedir. Uluslararası hukukta ise işkence suçu savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç kapsamına girmektedir. Bu suçlar, insan hakları ihlalleri kapsamındadır ve cezasız bırakılamazlar.

İşkence Suçu Tanımı

İşkence suçu, kişinin fiziksel veya zihinsel olarak acı çekmesine veya insanlık dışı muameleye maruz kalmasına neden olan eylemlerin işlenmesine dayanır. Türkiye’de, işkence suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 94. maddesinde açıkça tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, işkence suçunun cezası 8 yıldan başlayarak 12 yıla kadar hapis cezasıdır. TCK’nın 95. maddesinde ise, kamu görevlisi tarafından işlenen işkence suçunda ceza artırılarak 12 yıldan az olmayan hapis cezası uygulanır.

Dünya çapında, işkence suçu farklı yasal yönetmeliklerle ele alınmaktadır. Örneğin, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi (CAT) işkenceyi suç olarak tanımlamakta ve işkence mağdurlarına koruma sağlamaktadır. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) de işkenceyi yasaklamaktadır.

  • İşkence eylemleri arasında fiziksel şiddet (darp, elektrik akımı), cezalandırıcı veya aşağılayıcı eylemler (tükürmek, küfür etmek), aşırı ses ve ışık seviyelerine maruz kalmak, tecavüz vb. yer almaktadır.
  • Bazı işkence yöntemleri, psikolojik baskı kullanarak mağdurun direncini kırmayı amaçlamaktadır. Bu yöntemler arasında tecrit, tehdit, aşağılama ve rüşvet yer almaktadır.

İşkence Suçunun Ceza Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

İşkence suçu, dünya genelinde kabul edilemez bir insan hakları ihlali olarak kabul edilir ve hukuki anlamda da özel bir yere sahiptir. İşkence suçu işleyenler, uluslararası ve ulusal kanunlar tarafından ağır cezalarla karşı karşıya kalırlar.

Çoğu ülke, işkence suçunu ağır bir biçimde cezalandıran ceza yasaları oluşturmuştur. İşkence, genellikle ağır ceza kanunları veya özel işkence yasaları kapsamında ele alınır. İşkence suçu işleyenler, uzun hapis cezaları veya ömür boyu hapis cezaları ile cezalandırılabilirler.

Yargılama süreci, işkence suçu davalarında oldukça önemlidir. Adil bir yargılama süreci, işkence suçu işleyenlerin yargılanması ve cezalandırılması için gereklidir. Yargılama sürecinde, kanıt toplama, tarafların savunma hakkı, ve işkence mağdurlarının güvenliği konuları özellikle önemlidir.

  • İşkence suçu, ciddi insan hakları ihlallerinden biridir ve cezalandırılması gereken ağır bir suçtur.
  • Çoğu ülke, işkence suçunu ele alan ağır cezalar içeren ceza yasaları veya özel işkence yasaları oluşturmuştur.
  • Yargılama süreci, işkence suçu davalarında oldukça önemlidir ve adil bir yargılama süreci gereklidir.

Uluslararası İşkence Suçu ve Cezası

Uluslararası hukukta işkence suçu, kabul edilemez bir insan hakları ihlali olarak tanımlanmıştır. İşkence suçu işleyen kişilere verilecek cezalar da uluslararası hukukta belirtilmiştir. Örneğin, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi’ne göre, işkence suçunu işleyenlerin cezalandırılması gerektiği ve bu cezanın etkili, uygun ve adil bir şekilde verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Yine aynı sözleşme kapsamında, işkence suçunu işleyenlerin yalnızca ülkelerinde değil, başka ülkelerde de yargılanabileceği belirtilmiştir.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin statüsü de işkence suçu ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. İşkence suçu, uluslararası hukukta savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla birlikte kapsamlı olarak ele alınmaktadır. İşkence suçu işleyen kişiler, cezalandırılmaları gerektiği gibi, mağdurların adalet ve tazminat talepleri de dikkate alınmalıdır.

  • Uluslararası hukukta işkence suçu örnekleri şunlardır:
  • – Guantanamo Hapishanesi’nde ABD işkence skandalı
  • – Suriye’de şiddetli işkence vakaları
  • – Nijerya’da hükümet tarafından işkence yapıldığı iddiaları
  • – Brezilya’da polis şiddeti ile ilgili işkence suçlamaları

Uluslararası toplum, bu tür suçlarla mücadele etmek için birçok uluslararası sözleşme imzalamıştır. İşkenceye Karşı Sözleşme, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü gibi sözleşmeler, işkence suçu ile mücadelede önemli bir role sahiptir. Ancak, hala birçok ülkede işkence suçları işlenmektedir ve mağdurlar ceza almaktan uzaktır. Bu nedenle, uluslararası toplumun işkence ile mücadelede daha etkili olması ve bu suçların tamamen ortadan kaldırılması için daha fazla çalışması gerekmektedir.

Küresel İşkence ile Mücadele

İnsan hakları ihlallerinin en ciddi ve insanlık dışı örneklerinden biri olan işkence, dünya genelinde hala birçok ülkede uygulanmaktadır. İnsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, işkenceyle mücadele etmek için uluslararası düzeyde birçok çalışma yürütmektedirler. Ancak, işkenceye maruz kalan kişilerin çoğu hala adaletin sağlanması konusunda zorluklar yaşamaktadır.

Küresel işkenceyle mücadele, ülkeler arasında işbirliği ile gerçekleştirilen bir çabadır. Bu mücadelede insan hakları örgütlerinin yanı sıra, uluslararası kurumlar ve sivil toplum kuruluşları da aktif rol oynamaktadır. Ancak, işkence konusunda uluslararası standartların eksikliği nedeniyle bu mücadele oldukça zorlu bir süreçtir.

İşkenceye karşı koymak için birçok ülke, uluslararası standartlara uygun yasal düzenlemeler yapmaya başlamıştır. Ancak, işkence suçunu cesaretlendiren ve destekleyen bazı faktörler hala devam etmektedir. Biyometrik teknolojiler, kötü niyetli liderlerin elinde işkence aracı haline gelmektedir. Bu nedenle, küresel işkenceyle mücadele etmek için geniş bir kapsamda ve disiplinler arası bir çaba gerekmektedir.

  • Birçok ülke, işkence yasağına dair yasal düzenlemeler yapmış ancak yasağın uygulanması hala zayıftır.
  • İşkenceye maruz kalan kişilerin adalet arama süreci, çoğu kez engellenmektedir.
  • İşkenceye karşı mücadele eden insan hakları savunucuları ve gazeteciler sıklıkla tehdit edilmektedir ve büyük risk altındadırlar.

Buna ek olarak, işkence suçunun sınır tanımaması nedeniyle toplumlar arasında uygun bir işkence suçu tanımının belirlenmesi de oldukça zor bir konudur. Tüm bu zorluklara rağmen, işkence konusunda yapılan çalışmaların sonucunda birçok ülke işkence suçuna karşı taviz vermeden mücadele etmektedir.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Rolü

Uluslararası Ceza Mahkemesi, işkence suçu işleyen kişilerin uluslararası düzeyde yargılanmasına yardımcı olan önemli bir kurumdur. Mahkeme, 1998 Roma Statüsü tarafından yönetilmektedir ve işkence gibi suçların yapılmasında sorumlu olanlara yıl yargı yetkisi verir. İşkence olayının mahkemede yargılanması, işkence suçunu işleyen kişilere karşı adaletin tesis edilmesine yardımcı olur ve işkence suçu işlenmesini önlemeye ve azaltmaya yönelik bir mesaj gönderir. Mahkemenin işkence suçu ile ilgili kararları, uluslararası toplumda işkenceye karşı sıfır tolerans politikalarının korunmasına yardımcı oldu.

İşkence Suçundan Sorumlu Tutulabilecek Kişiler

İşkence suçu, işleyenlerin kimliklerine bakılmaksızın, cezalandırılmaları gereken ciddi bir suçtur. İşkence suçu işleyenler, kişilerin sivil veya askeri statülerine bakılmaksızın yargılanabilirler. Bu kişiler, devlet kurumlarında, güvenlik güçlerinde, hapishanelerde veya diğer kamu veya özel sektör kurumlarında çalışanlar olabilirler. Bununla birlikte, emir-komuta zinciri içindeki kişilerin sorumluluğu da tipik olarak daha yüksektir.

Ceza kanunlarına göre, işkence suçu işleyen kişiler, ciddi cezalara maruz kalırlar. Örneğin, Türkiye’de, işkence suçu işleyen kişiler, Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca, ağır hapis cezasına çarptırılabilirler. Ayrıca, işkence suçu işleyen kişilerin, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler tarafından da cezalandırılmaları gerekmektedir.

Bununla birlikte, maalesef, işkence suçu işleyen kişilerin cezalandırılmaması veya suçlamalarının görmezden gelinmesi gibi durumlar da mevcuttur. İşkence suçu ile mücadele etmek için daha çok çaba gösterilmesi, yasalara ve düzenlemelere daha fazla uyulması ve işkence suçu işleyen kişilerin adil bir yargılama sürecinden geçirilmesi gerekmektedir.

İşkence Suçu Örnekleri

İşkence suçu, dünya genelinde maalesef oldukça sık karşılaşılan bir suç türüdür. İnsan haklarına saygı göstermeyen, keyfi tutuklamalar yapan, gözaltında kalan kişilere işkence uygulayan, ayrımcılık yapan, zulmeden, zalim insanlar tarafından işlenen bu suçlar, mağdurların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını ciddi şekilde etkileyebilir. İşkence suçlarının sonuçları arasında yaralanmalar, ölüm, travma, kalıcı sakatlık, intihar ve ruhsal rahatsızlıklar bulunur. Özellikle ülkelerin ordularında veya sıkıyönetim dönemlerinde işkence suçları sıklıkla görülebilir. Dünya genelindeki işkence suçu örnekleri ve bu suçların sonuçları oldukça dramatiktir.

  • Şili: 1970’lerde tutuklama sırasında Pinochet diktatörlüğünün güvenlik güçleri tarafından işkence uygulanmış, binlerce kişi kaybolmuş ve ölmüştür.
  • Çin: Uygurların gözaltında tutuldukları yerlerde sistematik olarak işkenceye maruz kaldıklarına dair kanıtlar mevcuttur. İşkence, adli süreçlerin hemen hemen tamamında kullanılmaktadır.
  • Birleşik Devletler: 11 Eylül saldırılarından sonra, Bush Yönetimi tarafından 2002 yılında yürürlüğe konulan “Suçlu Yabancıların Tutuklanması Programı” kapsamında tutuklanan şüphelilerin sorgusu sırasında işkence gereçlerinin kullanıldığı rapor edilmiştir.

İşkence suçları sadece belli bir bölgede veya ülkede değil, tüm dünya genelinde görülebilir. Bu sebeple işkence mağdurlarının haklarını savunan, bu suçların önlenmesi için çalışmalar yapan uluslararası örgütler oldukça önemlidir. İşkence suçlarına karşı kurulan bu örgütler, mağdurları desteklemek, işkence suçlarını ortadan kaldırmak için çalışmaktadır.

Türkiye’de İşkence Suçu Örnekleri

Türkiye’de işkence suçu oldukça hassas bir konudur. Ülkemizde işkence olayları genellikle güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilir. Bu olaylar genellikle gözaltı sırasında, sorgulama esnasında ya da polis merkezinde yaşanır. Türkiye’de işkence suçunun tarihçesi oldukça eskilere dayanır. Darbeler, olağanüstü hal dönemleri gibi zamanlarda işkence olayları artmıştır. 1990’lı yıllarda ise özellikle güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen işkence olayları sık sık gündeme gelmiştir.

Türkiye’de işkence suçu örnekleri arasında çok sayıda yaşanmış olay bulunur. Özellikle son yıllarda gündeme gelen Gezi Parkı protestolarında, göstericilere uygulanan işkence suçu örnekleri çok konuşulmuştur. Bunun yanı sıra, PKK ile mücadele sürecinde de işkence suçu örnekleri yaşanmıştır. Ayrıca, ülkemizde terör örgütleri ile mücadele etmek amacıyla gerçekleştirilen operasyonlarda da işkence suçu olayları meydana gelmiştir.

Türkiye’de işkence suçu olaylarından dolayı yargılananlar arasında polis memurları ve askerler bulunmaktadır. Ancak, işkence suçu olaylarına karışanların çoğunlukla cezasız kaldığı düşünülmektedir. Türkiye’de son yıllarda işkence suçu ile mücadele edilmesi için çalışmalar yapılıyor. Ancak, işkence suçlarının tespiti ve sorumlularının cezalandırılması konusunda hala sıkıntılar yaşanmaktadır.

İşkence Suçu İle Mücadele Edilmesi

Dünya çapında işkence suçu ile mücadele amacıyla birçok çalışma yürütülmektedir. İşkence suçu mağdurlarına hukuki destek sağlama, işkence suçunu önlemek ve işkenceye maruz kalanların rehabilitasyonu için çalışmalar sürdürülmektedir. İşkence suçu ile mücadele eden kurumlar arasında BM, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü bulunmaktadır.

Türkiye’de ise işkence suçu ile mücadele eden kurumlar arasında İnsan Hakları Derneği ve Mazlumder gibi insan hakları savunucuları dikkat çekmektedir. Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına uyması da işkence suçu ile mücadele kapsamında önemli bir adımdır. Ayrıca son yıllarda bu suçu işleyenlerin cezasız kalmaması için kurumsal reformlar yapılmıştır. Ancak, işkence suçu ile mücadele devam etmekte ve bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.

Yorum yapın