İcra ve iflas hukuku, borçlu olan kişinin borçlarını ödeyememe durumunda alacaklıların haklarını korur. İcra müdürlükleri, alacaklıların borçlu olan kişiye dava açması durumunda icra işlemlerine başlarlar ve iflas emri çıkabilir. İflas eden borçlunun malvarlığına el konulur ve tasfiye işlemleri başlatılır. Borçlu olan kişinin iflas etmesi hallerinde, alacaklılar zararlarını karşılamak için iflasın sonuçlarını beklerler. İcra ve iflas hukuku, hem borçlu hem de alacaklıların hak ve yükümlülüklerini düzenleyerek adil bir süreç sağlar.
İflas Emrinin Tanımı
İflas emri, borçlunun iflas etmesi durumunda, borçlunun malvarlığına el konulması ve tasfiye işlemlerinin başlatılması talebiyle düzenlenen belgedir. Bu belge, alacaklının borçlu olan kişiye karşı açtığı davaya bağlı olarak düzenlenmektedir. İflas emrinin düzenlenmesi, borçlu olan kişinin tasfiye edilemeyecek duruma geldiği ve alacaklıların haklarının korunması gerektiği anlamına gelir. İflas emri, malvarlığına el konulduktan sonra borçlunun maddi gücüne göre alacaklıların haklarına karşı öncelik sırasının tespit edilmesini sağlamaktadır. İflas emri alınması durumunda, borçlunun malvarlığına el koyulacak ve tasfiye işlemleri başlayacaktır.
İflas Emrine Nasıl Karar Verilir?
Borçlu olan kişinin iflas ettiği durumda, alacaklılar icra müdürlüğüne başvurarak iflas talebinde bulunabilirler. Borçlunun daha önce açılmış bir dava varsa, alacaklı istediği zaman icra müdürlüğüne başvurarak iflas kararı alabilirler. İflas talebinin kabul edilmesi durumunda, icra mahkemesi tarafından bir iflas emri düzenlenir ve borçlunun malvarlığına el konulur. İflas kararı, borçlunun borçlarını ödeyememe durumunu resmi olarak tanır ve borçlu ile tüm alacaklıların haklarını korur. Borçlunun ödeyecek maddi kaynakları yoksa ve kasıtlı olarak borcunu ödemezse açık iflas durumu meydana gelir. Az sayıda alacaklıya veya az miktarda borca sahip olan borçlular için ise basitleştirilmiş bir iflas yöntemi kullanılır.
İflas Davası
İflas davası, bir alacaklının borçlu olan kişiden alacağı borcunu tahsil edemeyince açtığı bir dava türüdür. Alacaklı, borçlu kişiye olan borcunun ödenmediğini kanıtlayarak mahkemeye başvurur ve borçlunun iflasını talep edebilir. Mahkeme, borçlunun iflasını kabul ederse, malvarlığına el koyulur ve tasfiye işlemleri başlatılır. Ancak borçlu, ödeme planı sunarak iflasını durdurabilir veya ödeme planında belirtilen süre içinde borçlarını ödeyip, iflasını sonlandırabilir.
İspençiyar Davası
İspençiyar Davası Nedir?
İspençiyar davası, borçlu ve kefilin iflas ettiği durumlarda alacaklının diğer borçlulardan tahsilat yapabilmesini sağlayan bir uygulamadır. Bu dava sayesinde alacaklı, borçlu ve kefilin iflas ettiğinde diğer ortaklardan tahsilat yapabilecek ve kaybını azaltabilecektir.
Borçlu ve kefil iflas ettikleri durumlarda İcra ve İflas Kanunu’nun 306. maddesi uyarınca keşideci olan alacaklının talebi üzerine mahkeme, İspençiyar davasını açabilir. Bu dava, borçlu ve kefilin iflası ile birlikte, alacaklıların diğer ortaklardan tahsilat yapabilmesine olanak sağlar.
Borçlu ve kefilin iflası sonucunda, alacaklılar tarafından başka alacaklılar üzerindeki hakların kullanılması da mümkündür. Bu sayede, alacaklıların zararlarının en aza indirilmesi hedeflenir.
Açık İflas
Borçlu, alacaklılarına bilerek ve isteyerek borcunu ödememektedir. Borcunu ödeyecek maddi kaynakları da yoktur. Borçlu, alacaklılara borcunu ödemek yerine varlıklarını kaçırabilir veya sahte belgeler ile borçlarını ödemiş gibi gösterebilir. Açık iflas durumunda, alacaklıların borçlu kişiden alacağına dair hiçbir umudu kalmamaktadır.
Bu durumda, alacaklılar çareyi mahkemeye başvurmakta bulurlar. Mahkeme, borçlunun açık iflas ettiğini tespit eder ve mal varlığına el konulur. Borçlunun elindeki tüm varlıklar, alacaklıların borçlarının karşılanmasında kullanılır. Ancak eldeki varlıkların yetmemesi durumunda, alacaklıların zararı bakiye kalan miktardan karşılanır.
Az Sayıda Alacaklının İflası
Az sayıda alacaklı veya az miktarda borçlu olan borçluların iflası, normal iflas sürecine göre daha basit bir yöntem kullanarak yapılır. Bu yöntemde, borçlu olan kişiye ödeme yapmak isteyen alacaklılar tahsilat için bir araya gelirler ve iflas davası açılır. Davayı açan alacaklılar, borçlunun maddi durumunu ve borçlarını ödeyebilme kabiliyetini belirlemek için bir müfettiş atarlar.
Borçlu, müfettişin belirlediği ödeme planına uyduğu takdirde, iflas etmekten kurtulabilir ve borçlarını ödemeyi sürdürebilir. Bu durumda, alacaklıların herhangi bir malvarlığından alacakları olan miktar, ödeme planına uygun olarak borçludan tahsil edilir.
Az sayıda alacaklıların iflası için normal iflas süreci izlenmediği için, işlemler daha hızlı bir şekilde tamamlanır ve borçlunun işletmesi muhtemelen iflastan daha az etkilenir.
İflas Emrinin Sonuçları
Bir borçlu iflas ettiğinde, mal varlığına el konularak tüm varlığı tasfiye edilir ve alacaklıların talebine göre borçlar ödenmeye çalışılır. Borçlu, borçlarını ödeyemeyecek durumdaysa alacaklıların uğradığı zararlar mahkeme tarafından karşılanır. İflas eden bir şirketin faaliyetleri de sona erer. Bu durum özellikle ortaklar ve çalışanlar için olumsuz sonuçlar doğurabilir. İflasın sonuçlarından kurtulmanın bir yolu, borçları ödemek için bir ödeme planı sunmaktır. Böylece, borçlu mal varlığına el konulmaktan kurtulabilir ve borçlarını ödemek için daha fazla zaman kazanabilir.
İflasın Ertelenmesi
Borçlu, ödeme planına uygun olarak borçlarını ödeyeceğini gösteren bir belge sunarsa, iflas etmekten kurtulabilir ve borçlarını ödemeyi sürdürebilir. Bu uygulama, borçlunun iflasını önlemek ve borçlarını ödeyebilecek duruma gelmesi için bir şans verir. Borçlu, ödeme planına sadık kalmak şartıyla borçlarını taksitler halinde ödeyebilir. Bu şekilde, borçlunun iflası durdurulur ve borçlarını ödeme şansı elde eder.
Borçlu, ödeme planına uygun olarak borçlarını ödedikten sonra, iflas kararı kaldırılır. Ancak, borçlu ödeme planına uymazsa, iflas işlemi devam eder ve borçların tahsili icra yoluyla gerçekleştirilir.