İdare Hukuku’nda İdari Eylemde İptal Davası

İdare Hukuku’nda, idari işlemler ya da eylemler, idarenin kamu gücü ile gerçekleştirdiği faaliyetlerdir. Ancak, bu işlemler ya da eylemler hukuka uygun olmayabilir ve bunu kanıtlayan bir kişi, yargı mercilerinde iptal davası açabilir. İptal davaları idare hukukunun temel konularından biridir ve idari işlem veya eylemin hukuka aykırılığı tespit edildiğinde, işlem veya eylem hükümsüz sayılır ve sonuçları ortadan kaldırılır. Bu makalede, iptal davası ile ilgili şartlar, süreler ve sonuçlar hakkında detaylı bilgi paylaşacağız.

İptal Davası Nedir?

İptal davası, idarenin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği bir işlem veya eylemin yargı mercilerinde dava açılarak iptal edilmesidir. İdari işlemler, devlet organlarının yürütmeye ilişkin kararları olarak tanımlanabilir. Bu işlemlerin yapılış şekilleri, içerikleri veya sonuçları hukuka aykırı olabilir. İşte bu gibi durumlarda vatandaşlar, idarenin hukuka aykırı işlem veya eyleminden kaynaklı hakkını arayarak yargı mercilerine başvurabilirler. Yönetmelikler, kararlar, cezalar gibi birçok işlem iptal davası konusu olabilir. İptal davası ile yargı mercileri, idarenin hukuka aykırı işlemlerinin önüne geçerek vatandaşların haklarını korur.

İptal Davası Şartları

İptal davası açabilmek için, davacının dava açma hakkı bulunmalı, idari işlem veya eylem hukuka aykırı olmalı ve dava açma süresi aşılmamalıdır. İlk olarak, davacının adına işlem veya eylemle ilgili hakları bulunmalı ve zarar görmüş olması gerekmektedir. İkinci olarak, idari işlem veya eylem hukuka aykırı olmalıdır. Yani, idare işlem veya eylemin bir temel hukuk kuralına, işlem veya eylemin kanunla belirlenen usule veya hukuki değerlendirmeye aykırı davranışlarda bulunmamalıdır. Üçüncü olarak, dava açma süresi aşılmamalıdır. İptal davası açmak için, idari işlem veya eylemin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içinde dava açmak gerekmektedir.

Dava Açma Süresi

İdari eylemde iptal davası açabilmek için, dava açma süresi de önemlidir. İptal davası açma süresi, işlemin yapıldığı tarihten itibaren 60 gün olarak belirlenmiştir. Yani, idari işlem ya da eylem, davacı tarafından öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde iptal davası açılır. Bu süre, idari işlem ya da eylem hukuka aykırı olduğunu öğrendiğiniz tarihten itibaren işlemeye başlar. 60 günlük sürenin aşılması durumunda, davacı iptal davası açamaz ve hak kaybına uğrayabilir.

İstisnai Durumlar

Bazı durumlarda, idari işlem veya eylemin hukuka aykırılığı daha sonradan ortaya çıkabilir. Bu durumlarda, 60 günlük süre işlemeye başlar. Örneğin, bir idari işlem sonucunda ortaya çıkan zararın büyüklüğü dava açılmasını gerektirebilir. Ayrıca, idarenin işlem veya eylemi ile ilgili bilgi eksikliği, davacıların iptal davası açma süresini etkileyebilir. Bu gibi istisnai durumlarda, yasal sürelerin dışında davalar açılabilir.

Bu nedenle, idari işlemlerle ilgili haklarınızı korumak için dikkatli olmanız gerekiyor. Haklarınızın ihlal edilmesi durumunda, idari işlem veya eylemin hukuka aykırılığını kanıtlamak için gerekli belgeleri toplamanız gerekmektedir

Dava Açma Yetkisi

İptal davası, ilgili idari organa karşı açılmalıdır. Örneğin, bir belediye kararının iptali için dava, o belediyenin ilk derece idari mahkemesinde açılmalıdır. Ayrıca, dava açma yetkisi sadece o konuda yetkili olan idari organlarda bulunur. Örneğin, bir vergi cezasının iptali için dava açılması gerektiğinde, bu dava, ilgili vergi dairesine veya Bakanlığa karşı açılmalıdır. Ancak, idari organ davayı kendi üstünde olan bir yargı merciine gönderme hakkına sahiptir.

Şartların İspatı

İptal davası açacak olan davacı, idari işlem veya eylemin hukuka aykırı olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Bunun için gerekli olan delilleri toplamalı ve mahkemeye sunmalıdır. Hukuka aykırılığı kanıtlamak için, idari işlemin dayanağı olan hukukî düzenlemeler, idarenin ilgili mevzuatındaki düzenlemeler, idari işlemle ilgili tutanak ve belgeler gibi delillere başvurulmalıdır.

Davacının delil yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için, ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge talebinde bulunması gerekebilir. Bu talepler, idari işlem veya eylemin hukuka aykırılığını destekleyebilecek nitelikte olmalıdır.

Ayrıca, delil yetersizliği de iptal davasının reddiyle sonuçlanabilir. Bu nedenle, davacının delillerini güçlü ve ikna edici bir şekilde sunması gerekmektedir.

İptal Davası Sonucunda Ne Olur?

İptal davası sonucunda yapılan idari işlem veya eylem, hukuka aykırı olarak tespit edilirse işlem veya eylem hükümsüz sayılır. İşlem veya eylemin sonuçları da ortadan kaldırılır. Örneğin, bir belediye kararı iptal edildiğinde, o karar sonucunda uygulanan bütün işlemler geçersiz kabul edilir.

Bu karşılıklı sonuçları olan bir sonuçtur. İşlem veya eylemin hükümsüz sayılması sonucu, o işlemlere veya eylemlere dayanılarak yapılan bütün iş ve işlemler de geri alınır. Yani iptal davası sonucunda işlem veya eylemler denetlenir ve hukuka aykırı bulunursa bu işlem veya eylemler ortadan kalkar ve işlem veya eyleme dayanılarak yapılan bütün işlemler de geçersiz sayılır.

Yürütmenin Durdurulması

İptal davası açılması durumunda, davacı, yürütmenin durdurulması talebinde de bulunabilir. Yürütmenin durdurulması, davacının isteği üzerine mahkeme tarafından verilen bir karardır ve eğer kabul edilirse, idari işlemin veya eylemin uygulanması durdurulur. Bu uygulama, dava sürecinde yapılan işlemlerin geri döndürülemez sonuçlar doğurması ihtimali nedeniyle önemlidir. Bu sayede, davacının mağduriyeti önlenmiş olur.

Yürütmenin durdurulması talebi, davacının idari işlemin ya da eylemin uygulanmasından itibaren 60 gün içinde yapılmalıdır. Bu talep, dava açılmadan önce ya da dava açıldıktan sonra da yapılabilir. Yürütmenin durdurulması talebi, idari işlem veya eylemin uygulanmasını durdurmaz, ancak durdurma kararı verilene kadar idari işlem veya eylemin uygulanması ertelenir.

Bununla birlikte, yürütmenin durdurulması talebinin kabul edilmesi için, davacının talebini destekleyecek yeterli kanıt sunması gerekmektedir. Ayrıca, bu kararın verilmesi de mahkemenin takdirindedir ve her dava için geçerli değildir.

İptal Davası Açılamayacak Durumlar

İptal davası açılamayacak durumlar incelendiğinde, yargı kontrolü dışında olan konularda veya hukuk düzeninin dışında kalan konularda yapılan idari işlemler iptal davası açılamaz. Örneğin, bir okulun öğrenci sıralama yönetmeliği, yargı kontrolü dışında bir konuda olduğu için iptal edilemez. Bunun yanı sıra, idari işlemde dava yolu tüketilmeden dava açılması da iptal davası açılamayacak durumlar arasında sayılabilir. İdarî işlemlerin doğrudan doğruya Anayasa’ya dayanarak karar verilmiş olan temel hak ve hürriyetlere getirdiği sınırlamalardan kaynaklanan hukuk güvencesi onların iptaline izin vermediğinden, iptal davası açılamaz.

Sıralama Yönetmeliği Örneği

Sıralama Yönetmeliği örneği, idari eylemde iptal davası açılamayacak durumlar arasında yer almaktadır. Örneğin, bir okulun öğrenci sıralama yönetmeliği, yargı kontrolü dışında bir konuda olduğu için iptal edilemez. Sıralama yönetmeliği, okul yönetimi tarafından belirlenir ve öğrencilerin sıralamalarını yansıtır. Ancak, bu yönetmeliğin hukuka aykırı olması durumunda bile, idari eylemde iptal davası açılamaz. Bunun nedeni, okul sıralama yönetmeliğinin yargı kontrolü dışında olmasıdır.

İdarî İşlemde Dava Yolu Tüketilmeden Dava Açılması

İdari işlemde dava yolu tüketilmeden dava açılması, idare ve yargı arasındaki ilişkiyi olumsuz yönde etkilediği için iptal davası açılamayacak durumlar arasında sayılır. İdari işlemlerin yapıldığı süreçte, öncelikle idari yargı mercilerinde dava açılması uygun görülmektedir. İdari dava süreci tamamlanmadan direk olarak iptal davası açmak, hukuk düzeninde kabul edilmeyen bir durumdur.

Bu nedenle, idari işlemi uygulayan idari makamın kararına karşı ilk olarak idari yargı yolu tüketilmelidir. İdari dava sürecinde ortaya çıkan sonuçlar daha sonra iptal davası açmak için kullanılabilir. Ancak, idari yargı yolunun tüketilmesi zorunlu değilse, doğrudan iptal davası açılması da mümkündür.

İdarî işlemde dava yolu tüketilmeden dava açılması, dava süreçlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi açısından önemli bir kuraldır. Bu kural, idarenin hatalı işlemleri nedeniyle mağduriyet yaşayan bireylerin haklarının korunmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir.

Yorum yapın