İş Hukukunda İşçinin İşverenin Ekonomik Tacizinden Kaynaklı Tazminat Talepleri

İşçilerin işverenlerin ekonomik tacizinden kaynaklı tazminat talepleri, iş hukuku alanında oldukça önemli bir konudur. İşverenlerin işçilere karşı keyfi davranışları veya haklarını ihlal etmeleri sonucunda işçiler maddi ve manevi olarak zarar görebilirler. Bu nedenle, işçilerin uğradığı kayıpların tazmin edilmesi için çeşitli hukuki yollar bulunmaktadır. Bu makalede, işverenlerin ekonomik tacizine bağlı olarak işçilerin talep edebileceği tazminatlar ve bu taleplerin nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.

İşverenin Ekonomik Tacizi Nedir?

İşverenin ekonomik tacizi, işçinin iş sözleşmesinde yer alan haklarını veya menfaatlerini ihlal eden, aşırı veya keyfi davranışlarını ifade eder. İşverenin işçinin ücretlerini düşürmesi, haftalık veya günlük çalışma saatlerini arttırması, özellikle işçinin sağlığı ve güvenliği konusunda gereken önlemleri almaması ve işçinin işyerinde ayrımcılığa uğraması gibi durumlar ekonomik taciz kapsamındadır. Bu gibi durumlarda işçi, işverene karşı tazminat talebinde bulunabilir. Taciz edici davranışların tespiti için somut delillere dayalı olarak hareket edilmelidir.

Ekonomik Tacize Bağlı Tazminat Talepleri

İşverenin ekonomik tacizi nedeniyle işçilerin haklarının ihlal edilmesi sonucunda işçiler, çeşitli tazminat talepleriyle mahkemeye başvurabilirler. İşverenin aşırı veya keyfi davranışlarına maruz kalan işçiler, maddi ve manevi zararlarını karşılamak için tazminat talebinde bulunabilirler. Ancak, talep edilebilecek tazminat türleri ve miktarları, işverenin işçinin haklarını ihlal etme şekline ve işçinin uğradığı kayıplara göre değişkenlik gösterir.

Örneğin, işverenin malvarlığına veya itibarına zarar vermesi sonucunda işçilerin uğradığı kayıpların karşılanması talep edilebilir. Ayrıca, işçinin maddi kayıplarının karşılanması talep edilebilir, örneğin işten çıkarılması sonucu yaşanan gelir kaybı. İşverenin işçiye aşağılayıcı sözler kullanması sonucu yaşanan ruhsal sıkıntılar gibi manevi zararlar da talep edilebilir.

İşçilerin tazminat taleplerini yapabilmeleri için öncelikle işverenin işçinin haklarını ihlal eden ekonomik tacizde bulunduğuna dair ispat etmeleri gerekmektedir. Bu ispat sürecinde, işçilerin işverenin ekonomik tacizi sonucu uğradıkları zararları belgelemesi önemlidir. İşçiler, zararlarını ve talep ettikleri tazminatları belirlemek için bir avukattan destek alabilirler.

Ancakçlıktan Doğan Zararlar

İşverenin malvarlığına veya itibarına zarar vermesi sonucunda işçilerin uğradığı kayıpların tazmin edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu durumda işçi, işverenin aynı sektörde faaliyet gösteren rakip firmalara malvarlığı ya da itibar yönünden zarar vermesi sonucunda maddi kayba uğrayabilir. Örneğin, işverenin aynı sektörde faaliyet gösteren bir rakip firmaya müşterilerini çekme amacıyla işçinin bilgilerini kullanması sonucu işçi hem maddi hem de manevi kayıplar yaşayabilir. Bu tür durumlarda işçi, maddi kayıplarını tazmin talep edebilir ve işverenin aynı hareketleri tekrarlamaması için önleyici tedbirler alınabilir.

Maddi Zararlar

İşverenin ekonomik tacizleri sonucu işçinin yaşadığı zararlar arasında gelir kaybı önemli bir yer tutmaktadır. İşçinin işten çıkarılması sonucunda yaşadığı gelir kaybı maddi zararlara örnek olarak gösterilebilir. Eğer işçi, işverenin ekonomik tacizleri sonucu işten çıkarılmışsa, kaybettiği gelirin tamamı tazmin edilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, işçinin yeni bir iş bulması durumunda tazminat talebinin azaltılabileceği ya da ortadan kalkabileceğidir. Bu durumda, işçinin yeni bir iş bulması sürecinde gösterdiği çabalar ve bulduğu işin özellikleri dikkate alınarak tazminat miktarı belirlenir.

Manevi Zararlar

İşverenlerin, işçilere aşağılayıcı sözler kullanması ya da işçilerin itibarını zedeleyen davranışlarda bulunmaları sonucu işçiler manevi olarak zarar görebilirler. Bu tarz durumlarda, işçilerin yaşadığı ruhsal sıkıntıların karşılanması talep edilebilir. Örneğin, işverenin işçiye küçük düşürücü sözler sarf etmesi sonucu işçinin özgüveni azalabilir ve bu durum, işçinin iş hayatındaki performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Manevi zararların tazminat miktarı, mahkeme kararı ile belirlenir ve işçinin yaşadığı sıkıntıların derecesine göre değişebilir.

İşçinin Haklarını Kullanması Sonucu Kaybettiği İş Pozisyonundan Kaynaklı Zararlar

İşverenin, işçinin haklarını kullanması sonucu işten çıkarması veya iş pozisyonunu düşürmesi durumunda işçinin uğradığı kayıpların tazmin edilmesi talep edilebilir. Bu kayıplar, maddi ve manevi olmak üzere iki şekilde ortaya çıkabilir. Maddi kayıplar, işten çıkarılması sonucu yaşanan gelir kaybı gibi somut zararları ifade eder. Manevi kayıplar ise, işverenin işçiye aşağılayıcı sözler kullanması sonucu yaşanan ruhsal sıkıntılar gibi soyut zararları kapsar. İşçinin doğrudan haklı bir sebep sonucu işten çıkarılmış olması halinde, işverenin işçiye önceden yapacağı ihbar tazminatı da tazminat talepleri arasında yer alabilir.

Örnek Karar ve Yargıtay’ın Görüşleri

Yargıtay, işverenin ekonomik tacizi nedeniyle işçilerin uğradığı kayıpların nasıl tazmin edileceği ve tazminat miktarlarının nasıl belirleneceği konusunda belirli kurallar belirlemiştir. Örneğin, işten çıkarılma sonrası kaybedilen gelir, işsiz kalmak süresince iş bulunamaması nedeniyle yaşanan kayıplar ve işçinin aldığı ücretteki düşüşler tazminat olarak talep edilebilir. Yargıtay, ayrıca işverenin maksatlı davranışları sonucunda işçinin ruhsal sıkıntıları, itibar kaybı ve diğer manevi zararları da tazmin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Tazminat miktarlarının hesaplanması için ise, işçinin maddi ve manevi kayıpları, işverenin maksatlı davranışları, işçinin çalıştığı süre ve diğer faktörler göz önünde bulundurulmaktadır.

Yorum yapın